Müslümanın kendine ve cemiyete karşı vazifeleri
17/04/2024 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
Müslümânın birinci vazîfesi; nefsine, şeytâna uymayıp ve kötü arkadaşlara aldanmayıp, kanûna karşı suçlu olmaktan, Allaha karşı da günâh işlemekten sakınmaktır.
Allahü teâlâ islâm dînini, her memlekette, her
yeniliği ve buluşu karşılayacak şekilde kurmuştur. İslâm dîni, yalnız sosyal
hayatta değil, ibâdetlerde bile tolerans, müsâmaha göstermiş, insanlara
serbestlik vermiş, başka şartlar ve zarûretler karşısında, ictihâd hakkı
tanımıştır. Hazret-i Ömer ve Emevîler zamanında ve koca Osmanlı
imparatorluğunda, kıtalara yayılan çeşitli milletler toplulukları, bu ilâhî
hükümlerle idare edilerek, başarıları, şânları, târihlere ün salmıştır. Gelecek
zamanlarda, büyük, küçük her millet de, İslâmiyetin bildirdiği, değişmez olan
güzel ahlâka sarılacağı, bunları uygulayacağı kadar, râhata, huzûra, saâdete
kavuşacaktır.
İslâmiyetin bildirdiği sosyal ve ekonomik ahlâktan,
ahkâmdan ayrılan insanlar, milletler, sıkıntıdan, ızdıraptan, felâketten
kurtulamamışlardır. Geçmiş milletlerde böyle olduğunu târihler yazmaktadır.
Gelecekte de, elbette böyle olacaktır. Târîh, tekerrürden ibârettir.
Müslümanlar, millî birlik ve beraberliğe çok ehemmiyet
vermeli, memleketlerinin kalkınması için maddî, mânevî çalışmalı, din
bilgilerini iyi öğrenmeli, harâmlardan sakınmalı, Allaha ve devlete ve kullara
karşı olan vazîfelerini, borçlarını yerine getirmelidir. İslâmın güzel ahlâkı
ile bezenmeli, kimseye zarar vermemelidir. Fitne, yani anarşi çıkarmamalı,
vergilerini ödemelidir. Dînimiz, böyle olmamızı emrediyor.
Müslümânın birinci vazîfesi, nefsine, şeytâna uymayıp
ve kötü arkadaşlara, azgın, âsi kimselere, anarşistlere aldanmayıp, kanûna
karşı suçlu olmaktan, Allahü teâlâya karşı da günâh işlemekten sakınmaktır.
Allahü teâlâ kullarına üç vazîfe verdi:
Birincisi, şahsî vazîfesidir.
Her Müslümân, kendini iyi yetiştirecek, sıhhatli, edepli, iyi huylu olacak,
ibâdetlerini yapacak, ilim ve güzel ahlâk öğrenecek, helâl lokma kazanmak için
çalışacaktır.
İkinci vazîfesi, âile içindeki
vazîfesidir. Zevcesine, ana-babasına, çocuklarına, kardeşlerine olan
haklarını yapacaktır.
Üçüncü vazîfesi, cemiyet ve toplum içindeki
vazîfeleridir. Komşularına, hocalarına, talebesine, âilesine, emrinde
olanlara, hükûmete ve devlete, bütün vatandaşlara, dîni ve milleti başka
olanlara karşı vazîfeleridir. Herkese iyilik etmesi, eli ile, dili ile kimseyi
incitmemesi, kimseye zarar vermemesi, hıyânet etmemesi, herkese faydalı olması,
devlete, hükûmete, kanunlara karşı, hiç isyân etmemesi, herkesin hakkını,
vergilerini hemen ödemesi lâzımdır. Allahü teâlâ, hükûmet, devlet işlerine
karışmayı emretmedi. Hükûmete yardım etmeyi, fitne çıkarmamayı emretti.