Medrese hocalığında ısrar eden talebe!..
10/10/2024 Perşembe Köşe yazarı V.T
Muhammed Aynî, ilim tahsîli için bir gün Şeyh Sâlih Sübkî
hazretlerini ziyârete gider...
Muhammed Aynî hazretleri son devir Osmanlı velîlerindendir. 1859 (H.1276) senesinde Siirt’in Eruh ilçesi Aynî köyünde vefât etti. Babası Şeyh Muhammed, mürşid-i kâmil bir zâttı. Memleketinde ilim tahsîline başlayıp ilm-i âletten "Şerh-i Şemsiyye" kitabına kadar okudu...
İlim tahsîli sırasında bir gün Şeyh Sâlih Sübkî'yi
ziyâret için Basret köyüne gitti. Şeyh Sâlih hazretleri onun mürşid olmaya
istidâtlı ve kâbiliyetli bir kimse olduğunu görerek onu yetiştirip kendine
vekil olarak insanların irşâdı ile vazîfelendirdi. Bu emir üzerine bir hafta
Aynî, bir hafta da Basret köyünde kalmak sûretiyle insanların irşâdı ile meşgûl
oldu.
Şeyh Hâlid Zibârî onun halîfesi ve dâmâdıdır. Dâmâdı
olunca onu kendine vekil etmek istedi. Ancak o bunu kabûl etmeyip medrese hocalığı
yapmak istediğini bildirdi. Bu hususta uzun müddet ısrar etti. Kabul
ettiremedi... Bir gün talebelerine; "Hazırlık yapınız. Yarın oradaki ve
çevresindeki insanları irşâd için Basret köyüne gideceğiz" dedi. Âdeti
üzere bir hafta Aynî köyünde bir hafta da Basret köyünde ikâmet ederdi.
İhtiyarlayıp gidip gelemeyecek hâle gelinceye kadar bu âdetine devâm etti. Bu
sebeple o havâlinin irşâd işini Hâlid Zibârî'ye vermek istiyordu...
Pekçok mürîdinin de bulunduğu bu yolculukları
sırasında, namaz vaktinde namaz kılmak ve istirahat için bir akarsuyun başında
durdular. Bu sırada şeyhlerinin ve Peygamber efendimizin rûhâniyetinden yardım
isteyerek talebesi Şeyh Hâlid Zibârî'nin kalb gözünün açılması ve halîfelik
teklifini kabûl etmesi için duâ etti. Şeyh Hâlid Zibârî bu sırada bir ağaç
altında bir müddet uyumuştu. Uyandığında yüzünde bir nûr parlıyordu. Hocası
onun güzel bir rüyâ gördüğünü anlayıp ne gördüğünü sordu. O da; "Rüyâmda Şeyh
Hâlid Cezerî'yi gördüm. Bana hırka giydirdi kalb gözüm açıldı. Sizin emrinize
uymamı, râzı olmamı söyledi" dedi. Sonra Basret köyüne gittiler. Orada
kendi yerine Şeyh Hâlid Zibârî'yi halîfe tâyin etti. İnsanlara İslâmiyeti
anlatmakla vazîfelendirdi. Bunun üzerine o da Basret köyüne yerleşti. İrşâdı o
havâlide, Siirt ve Mardin çevresine kadar yayıldı.
Vefâtı yaklaşınca, evladlarına ve
talebelerine yaptığı vasiyetinde Aynî köyünün batısındaki tepenin üzerine
defnetmelerini söyledi. Kabri üzerine üstü açık, kubbesiz türbe yapmalarını ve
kubbe yerine türbenin ortasına o bölgede meşhur olan bıttım ağacı dikmelerini
söyledi.