Mubahlar, iyi niyetle yapılınca sevap olur
27/04/2019 Cumartesi Köşe yazarı O.Ü
İnsan, mubah bir işe başlarken, niyetine
dikkat etmelidir. Niyeti iyi ise, o işi yapmalıdır.
Sual: Helal ve mubah olan şeyleri
yaparken, niyetin iyi veya kötü olmasının, sevap ve günah bakımından bir önemi
var mıdır?
Cevap: Her
mubah, iyi niyetle yapılınca taat olur. Kötü niyetle yapılınca, günah olur.
Koku sürünen, iyi giyinen kimse, dünya lezzeti için veya gösteriş yapmak,
övünmek için veya kendini kıymetlendirmek için, yahut yabancı kadınları,
kızları avlamak için şık giyinirse, günah işlemiş olur. Dünya lezzetini tatmak
için olan niyetine azap verilmez ise de, ahiret nimetlerinin azalmasına
sebep olur. Başka niyetleri için azap görür. Bu kimse, sünnet olduğu için
koku sürünür, şık giyinirse, camiye saygı için, camide yanına oturan
Müslümanları incitmemek için, temiz olmak için, sıhhatli olmak için, İslâmın
vakarını, şerefini korumak için niyet edince, her niyeti için ayrı sevaplar
kazanır. Bazı âlimler buyuruyor ki: Her mubah işte, hatta yemede, içmede,
uyumada ve helaya girmekte bile iyi niyet etmeyi unutmamalıdır. İnsan, mubah
bir işe başlarken, niyetine dikkat etmelidir. Niyeti iyi ise, o işi yapmalıdır.
Niyeti, yalnız Allahü teâlâ için olmazsa, yapmamalıdır. Hadîs-i şerifte;
(Allahü teâlâ, sizin suretlerinize,
mallarınıza, bakmaz. Kalplerinize ve amellerinize bakar) buyuruldu. Yani, Allahü teâlâ, insanın yeni, temiz elbisesine, hayrat
ve hasenatına, malına, rütbesine bakarak sevap ve ikram vermez. Bunları ne
düşünce ile, ne niyetle yaptığına bakarak, sevap veya azap verir.
***
Sual: Birinin gönlünü almak veya gönlünü
kırmamak için işlenen günah, günah olmaktan çıkar mı?
Cevap: Günahlar,
niyetsiz veya iyi niyet ederek işlenirse, günah olmaktan çıkmaz. (Ameller,
niyete göre iyi veya kötü olur) hadîs-i şerifi, taatlara ve mubahlara
niyete göre sevap verileceğini bildirmektedir. Bir kimse, birinin gönlünü almak
için başkasını incitse veya başkasının malı ile sadaka verse, yahut haram para
ile mektep, cami yaptırsa, bunlara sevap verilmez. Bunlara sevap beklemek, cahillik
olur. Zulüm, günah, iyi niyetle işlenirse, yine günah olur. Böyle işleri
yapmamak sevaptır.
***
Sual: Ehl-i sünnet âlimi diye kimlere
denmektedir?
Cevap: Dört
mezhepte ictihat derecesine yükselmiş olan müctehitlere ve bunların yetiştirmiş
oldukları büyük âlimlere Ehl-i sünnet âlimleri denir.