Terviye, Arefe gün ve geceleri
11/06/2024 Salı Köşe yazarı R.A
Kurban Bayramı’ndan bir önceki güne “Arefe” denilir. Ramazân
Bayramı'ndan önceki güne, “Arefe” denilmez.
Mübârek Zilhicce ayının 8. gününe (yani
Arefe gününden bir önceki güne) “Terviye Günü” denir. Bugünde
hacılar, Mekke’den Minâ’ya çıkarlar. “Terviye” denmesinin
sebebi, hacıların o gün Zemzem suyundan doya doya içip kanmalarındandır.
“Terviye” kelimesi, tefekkür
mânâsında da kullanılmaktadır. Nitekim İbrâhîm aleyhisselâm, Zilhicce ayının 8.
gecesi, rüyâsında; “Kendi oğlunu keser hâlde” gördü. Sabâh
olunca, “Rüyâ şeytânî midir, yoksa Rahmânî midir (Allah tarafından
mıdır)?” diye terviye ve tefekküre dalıp, o günü tefekkürle
geçirdi. “Arefe Gecesi” olduğunda, kendisine; tekrâr “Emrolunduğun
şeyi yerine getir” buyurulunca, Allahü teâlâ tarafından olduğunu
bildi. Bildiği için o güne, “Bildi [bilmek]” anlamına
gelen “Arefe” dendi. [Tabîî ki Kur’ân-ı kerîmde de
belirtildiği gibi, Cenâb-ı Hak, İsmâîl aleyhisselâm yerine fidye olarak büyük
bir koç göndermiş, İbrâhîm aleyhisselâm, oğlu İsmâîl aleyhisselâm’ı
kesmemiştir. Baba, oğul ve anası büyük imtihânı kazanmışlardır.]
“Arefe Günü”: Zilhicce ayının
dokuzuncu gününe, yanî Kurban Bayramı’ndan bir önceki güne denilir. Başka
herhangi bir güne, meselâ Ramazân Bayramı'ndan önceki güne, “Arefe” denilmez.
“Arefe Gecesi” ise; Arefe Günü
ile Kurbân Bayramı’nın birinci günü arasındaki gecedir. Her mübârek geceye
hürmet olunduğu gibi, bu geceye de saygı gösterilmelidir; çünkü bu gece, İslâm
dîninde husûsî kıymet verilen on mübârek geceden birisidir.
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Rahmet kapıları
4 gecede açılır. O gecelerde yapılan duâ ve tevbe reddolmaz. O geceler, Ramazân
ve Kurbân Bayramı'nın 1. geceleri, Berât gecesi ve Arefe gecesidir.”
Bilindiği gibi, İslâmî literatürde, gece önce gelir,
gündüz ondan sonra gelir; ama 4 gece bundan müstesnâdır. Bunlar da Arefe gecesi
ile Kurbân Bayramının ilk üç gününün geceleridir.
Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)
buyurmuşlardır ki:
“Arefe gününe hürmet ediniz! Çünkü Arefe, Allahü
teâlânın kıymet verdiği bir gündür.”
“Arefe günü ibâdet edenlerin, oruç
tutanların iki senelik günâhları affolur. Biri geçmiş senenin, diğeri de
gelecek senenin günâhıdır.”
“Arefe gecesinde ibâdet edenler Cehennem’den âzâd
olurlar.”
“Arefe gününde bin İhlâs okuyanların bütün günâhları affolur
ve her duâları kabûl olur.” [Hepsini besmele ile
okumalıdır.]
TEŞRÎK TEKBİRLERİ
İmâmeyn’e (yani İmâm Ebû Yûsuf ve İmâm Muhammed'e)
göre, Arefe günü, yani Kurbân Bayramı'ndan önceki
gün sabâh namâzından, Kurbân Bayramı'nın dördüncü günü
ikindi namâzına kadar, yirmiüç vakitte hem hâcıların, hem de hacca
gitmeyenlerin, erkek-kadın herkesin, cemâ’at ile kılsın, yalnız kılsın, farz
namâzlardan sonra veyâ bu bayramdaki farzlardan birini, yine bu bayram
günlerinden birinde kazâ edince, selâm verir-vermez, "Allahümme
ente's-selâm..." demeden evvel, bir kerre "Teşrîk
tekbîri" okumaları vâcibdir.
Bu tekbîr, bayram günlerine denk
gelen Cum’a namâzlarından sonra da okunur; bayram namâzından sonra okumak ise
müstehabdır.