Allahü teâlâ için darılmak
13/02/2020 Perşembe Köşe yazarı O.Ü
Hicr, menetmek, dostluğu bırakmak, dargın olmak demektir.
Sual: Günah işleyenlere karşı mesafeli durmak, darılmak, dinimiz açısından
uygun olur mu?
Cevap: Hicr, menetmek, dostluğu bırakmak, dargın olmak demektir. Günah
işleyene, ona nasihat olması niyeti ile hicr eylemek, caizdir, hatta
müstehaptır. Bu hâl, Allahü teâlâ için darılmak olur. Hadis-i şerifte;
(Amellerin, ibadetlerin en kıymetlisi, hubb-i fillah ve buğd-ı fillahtır) buyuruldu.
Hubb-i fillah, Allahü teâlâ için sevmek demektir. Buğd-ı fillah ise, Allahü
teâlâ için sevmemek, dargın olmak demektir. Allahü teâlâ, Musa aleyhisselama;
-Benim için ne yaptın? buyurunca;
-Ya Rabbi, senin için namaz kıldım, oruç tuttum, zekât verdim, ismini çok
zikreyledim, diye arz edince, Allahü teâlâ;
-Namaz, sana burhandır, kötü iş yapmaktan korur. Oruç, kalkandır, Cehennem
ateşinden korur. Zekât da, mahşer yerinde gölge verir, sana rahatlık verir.
Zikir, mahşerde karanlıktan kurtarır, ışık verir. Benim için ne yaptın? buyurdu.
-Ya Rabbi! Senin için olan işin ne olduğunu bana bildir, diye yalvarınca;
-Ya Musa! Dostlarımı sevdin mi, düşmanlarımdan kesildin mi? buyurdu. Musa
aleyhisselam, Allahü teâlânın en çok sevdiği ibadetin, hubb-i fillah ve buğd-ı
fillah olduğunu anladı.
Günah işleyeni, kabahat yapanı uzun zaman hicr eylemek caizdir. Ahmed bin
Hanbel hazretlerinin haramdan geldiği bilinen hediyeyi kabul ettikleri için
amcasını ve oğullarını hicr eylediği meşhurdur. Resulullah efendimiz, Tebük
gazasına gelemeyen üç kişiyi hicr eylemiştir.
***
Sual: Bütün Peygamberlerin iman ve ibadet olarak bildirdikleri hep aynı
mıdır?
Cevap: Bütün Peygamberler, hep aynı imanı söylemiş, hepsi ümmetlerinden aynı
şeylere iman etmeyi istemişlerdir. Fakat, dinleri, yani kalb ile, beden ile
yapılması ve sakınılması lazım olan şeyleri başka başka olduğundan,
Müslümanlıkları da ayrıdır.
***
Sual: İnsanlara maddeten yardım eden, hayır yapan kimse, zekât vermiş gibi
ibadet sevabı alabilir mi?
Cevap: İhlas ile, yani Allahü teâlânın rızasına, sevgisine kavuşmak ve sevap
kazanmak niyeti ile, farzları, sünnetleri yapmaya ve haramlardan, mekruhlardan
kaçınmaya, yani ahkam-ı islamiyyeyi, İslamiyetin hükümlerini yerine
getirmeye ibadet etmek denir. Niyetsiz, ibadet olamaz. Önce
iman etmek, sonra İslamiyeti öğrenmek ve yapmak lazımdır.