Rüşvet vermek ve almak
13/02/2022 Pazar Köşe yazarı O.Ü
“Rüşvet olarak istenip
alınan mal, insanın mülkü olmaz. Veren, geri isteyebilir."
Sual: Bir kimse,
dinini, malını, ırzını korumak veya herhangi bir kimseyi zalimlerin zulmünden
kurtarmak için rüşvet verebilir mi?
Cevap: Konu ile alakalı
olarak İbni Âbidînde buyuruluyor ki:
“Rüşvet olarak istenip
alınan mal, insanın mülkü olmaz. Veren, geri isteyebilir. İstemeden verdi ise,
geri isteyemez. Fakat alanın bunu geri vermesi vacip olur. Bir âlime, kendine
şefaat etmesi veya zulümden kurtarması için, önceden verilen şey rüşvet olur.
Fakat sonra verilen hediyesini alması caiz olur. Önceden istemesi haramdır.
Önceden verilen hediyeyi almanın, hocanın talebesinden hediye alması caiz
denildi. Dinine, malına, canına zarar gelmesinden korkan kimsenin rüşvet
vermesi caizdir. Dinini, malını ve canını, zalimlerin zulmünden korumak için ve
hakkını kurtarmak için bir şey vermek rüşvet olmaz. Alana günah olur.”
Farzları yapabilmek ve
haramlardan kurtulabilmek için verilen mal da rüşvet olmaz. Bunları almak günah
olur. Yine İbni Âbidînde rüşvet almanın haram olduğu anlatılırken, rüşveti
dörde ayırmaktadır. Müftü, hâkim, vali olmak için rüşvet vermek ve birinin,
haklı dahi olsa, memura, hâkime rüşvet vermesi ve bunların almaları haramdır.
Çünkü zaten vacip olan şeyi yapmak için bir şey almak caiz değildir. Bu işleri
yaptıktan sonra, istemeden verilen hediye, rüşvet olmaz. Memurların zulmünden
kurtulmak veya hakkını almak, malını, canını, dinini, ırzını korumak için
memura veya aracıya vermek caizdir. Bunların alması ise haramdır. Zulüm
yapılması için vermek ve almak da haramdır.
Sual: Herhangi bir
kimsenin verdiği hediyeyi almanın, kabul etmenin hükmü nedir?
Cevap: Bir kimse, kendi
malından hediye verse, istenmeden verilen bu hediyeyi almak, kabul etmek
sünnettir. Mektûbât-ı Ma'sûmiyyede deniyor ki:
“Peygamber efendimiz
hazret-i Ömer’e hediye gönderdi. Kabul etmedi. Geri göndermesinin sebebini
sordu. (İnsan için hayırlı olan, kimseden bir şey almamaktır) buyurdunuz
deyince, (İsteyip de almak için demiştim. İstemeden verilen şey, Allahü
teâlânın gönderdiği rızıktır. Onu alınız!) buyurdu. Hazret-i Ömer de;
‘Allahü teâlâya yemin ederim ki, kimseden bir şey istemeyeceğim ve istemeden
verileni alacağım’ dedi.”
Hediye almanın, tevekküle mâni olmadığı, Makâmât-ı Mazheriyyede yazılıdır.