"Yükünü bırak da gel!.."
13/08/2019 Salı Köşe yazarı A.U
Cemâleddîn-i Geylânî hazretleri, Kazvin’de vefât etti.
Necmeddîn-i Kübrâ hazretlerinin sohbet ve hizmetinde bulunmak üzere yola
çıkacağı zaman kütüphâne odasına girdi...
Kitaplara baktı.
Birkaçını aldı.
Çantasına yerleştirip yola koyuldu.
Uzun yolculuk esnâsında bir gece rüyâsında Necmeddîn-i Kübrâ hazretleri
rüyâsına girdi.
Ve ona buyurdu ki:
"Yükünü bırak da gel."
O anda uyandı...
Ve meraklandı.
Acabâ ne demek istemişti?!
"Neyse” deyip yola devam etti.
İkinci gece yine rüyâ gördü.
Aynı zât belirmişti.
Ve aynı şeyi demişti.
Tekrar yola koyuldu.
Üçüncü gece aynı rüyâyı gördü.
O zât aynı şeyi söyleyince;
"Efendim, yüküm nedir?" diye suâl etti.
Mübârek zât cevâben;
“Getirdiğin kitaplar" buyurdu.
Uykudan uyandı...
O zaman anladı...
Kendi kendine;
"Bu kitaplar, o büyük zâttan istifâde etmeme mâni olur" deyip, hepsini
Ceyhun Nehri'ne attı.
Ve o zâtın huzûruna vardı.
Artık içi rahattı.
O zât, kendisine;
"Ey Cemâleddîn! Eğer o kitapları nehre atmasaydın, bizden istifâde
edemezdin" buyurunca, söz dinlediği için çok sevindi...