Namazı vaktinde kılmaya mâni özürler
02/07/2024 Salı Köşe yazarı O.Ü
Sual: Dinimizde, namazı vaktinde kılmaya mâni olan özürler var mıdır, varsa bunlar nelerdir?
Cevap: Farz ve vacib olan bir
namazı kazaya bırakabilmek için, iki özür vardır: Biri, düşman karşısında
olmaktır. İkincisi, seferde olan kimsenin hırsızdan, yırtıcı hayvandan, selden,
fırtınadan korkmasıdır. Bunlar, oturarak ve herhangi bir tarafa dönerek veya
hayvan üzerinde ima ile de kılamadığı zaman, namazı kazaya bırakabilir. Bu iki
sebeple, uyku ve unutmak sebebi ile namazı vaktinde kılamamak günah olmaz.
Dürr-ül-muhtârda; kış aylarında, yatsıyı vaktinin üçte birine kadar
geciktirmenin müstehab olduğu bildirildikten sonra;
“Vakit
girdikten sonra uyuyup namazı kaçırmak, haram olmaz ise de tahrimen mekruhtur.
Birisine tenbih ederek veya saatin zilini kurup çalması ile uyanmayı temin
edince ve vakit girmeden evvel uyumak mekruh olmaz” denmektedir. Eşbâh
şerhinde;
“Boğulmak
üzere olanı ve benzerlerini kurtarmak için namazı vaktinden sonra kılmak
sahihtir” deniyor. Fakat, özür bitince, hemen kaza etmesi farz olur. Haram olan
üç vakitten başka, boş vakitlerde kılmak şartı ile, fevt olan, kazaya kalan
namazı, çoluk çocuğunun rızkını kazanacak kadar geciktirmek caiz olur. Daha
fazla geciktirilirse, günaha girmeye başlar. Nitekim, Resulullah efendimiz,
Hendek Muharebesinin şiddetinden kılamadıkları dört namazı, hemen o gece,
Eshâb-ı kirâm yaralı ve çok yorgun oldukları hâlde, cemaatle kıldı.
Sual:
Bir tarlayı kiralarken, ne ekileceği, sözleşme yapılırken bildirilmeli midir ve
ağaç dikmek için de tarla kiralanabilir mi?
Cevap: Tarla kiraya
verilirken, ne ekileceği bildirilmeli veya her şey ekilebilir demelidir. Tarla;
bina yapmak, ağaç dikmek üzere de kiralanabilir. Müddet bitince, bunları
kaldırmak veya tarla sahibinin bunları satın alması lazımdır. Yonca da ağaç
gibidir.
Sual:
Hasta olan bir kimse, sağlamken kazaya kalan namazlarını, teyemmüm yaparak, oturduğu
yerde veya ima ile kaza edebilir mi?
Cevap: Bir kimse, sağlamken kılamadığı
namazları, hasta iken teyemmüm ederek ve ima ile de kaza etmesi caizdir. İyi
olursa, tekrar kılması lazım olmaz. Namaz borcu olan, kaza kıldığını başkasına
bildirmemelidir. Çünkü namazı vaktinde kılmamak günahtır. Günahı ise, gizlemek
lazımdır.