İnsanlardan istenen nedir?
15/02/2022 Salı Köşe yazarı R.A
Peygamberlerin
hepsinin hedefi, insanların dünyâda huzûr ve sükûn içerisinde yaşamaları,
âhirette de ebedî saâdete kavuşmalarıdır.
Allahü teâlâ,
insanların îmân etmelerini, kardeşçe yaşamalarını, sevişmelerini, birbirlerine
yardımcı olmalarını istemekte ve bunları emretmektedir. İnanan insanların da
kardeş olduklarını i’lân etmiştir. Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîmde, “Mü’minler
ancak kardeştirler…” [Hucurât,10] buyurmuştur.
Allahü teâlânın, biz
kullarına ihsân buyurduğu sonsuz ni’metlerine şükretmeli, bunları yerli-yerinde
kullanmalı, O’na tâât u ibâdâtta bulunmalı, O’nun dînine hizmet etmeli,
kullarına yardım ve hizmet etmeliyiz. İlmi olan ilminden, makâmı olan
makâmından, malı olan da malından diğer insanları faydalandırmalıdır. Her
gün, en iyi işleri yapmaya çalışmalıdır.
Cenâb-ı Hak, kullarına
çok merhametli ve şefkatli olduğu, çok acıdığı için bazı gecelere, günlere ve
aylara husûsî kıymet vermiş, bu gece, gün ve aylardaki duâ, tevbe, namaz ve
oruç… gibi ibâdetleri kabûl edeceğini bildirmiştir. Aslında kulların çok ibâdet
yapmaları, duâ ve tevbe etmeleri için böyle gece, gün ve aylar birer sebep
kılınmıştır.
Bizler biliyoruz ki, Cenâb-ı
Hak, bütün Peygamberleri vâsıtasıyla, kullarına saâdet yollarını
göstermiş, iyi ve güzel, kötü ve çirkin her şeyi öğretmiştir. Bu
“Peygamber”leriyle, insanların dünyâda ve âhirette râhat etmeleri, huzûr
içerisinde, iyi bir şekilde yaşamaları için, emirlerini ve yasaklarını, yanî ne
yapmaları ve nelerden sakınmaları lâzım olduğunu açıklamıştır.
Bu Peygamberlerin
hepsinin hedefi, insanların dünyâda huzûr ve sükûn içerisinde
yaşamaları, âhirette de ebedî saâdete kavuşmalarıdır.
Peygamberlerin
vârisleri olan İslâm âlimleri ve Evliyâ-yı kirâm da, hep gıdâ gibi, bütün
insanlara lâzım olan iyi fertler, âileler ve cemiyetler teşkîl etmek için
uğraşmışlardır.
Mukaddes dînimiz
İslâmiyet, bütün Müslümânları tek bir vücut gibi kabûl etmiş, Müslümânların
birbirlerinin dertleri ile ilgilenmelerini istemiştir. Sevgili Peygamberimiz,
bu konuda: “Mü’minlerin birbirlerini sevme ve birbirlerine acıyıp
meyletmedeki misâli vücut misâlidir. Vücuttan bir uzuv şikâyetlenince, vücûdun
diğer organları uykusuzluğa ve sıtmaya ma’rûz kalmak sûretiyle ona iştirâk
ederler” buyurmuştur.
Cenâb-ı Hak, yine
Kur’ân-ı kerîminde buyuruyor ki:
“Siz, insanlar için, [ya’nî insanların
iyiliği için] ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; [ya’nî
ümmetlerin en hayırlısı olmak üzere yaratıldınız.] İyiliği, doğruluğu
emreder; kötülükten, fenalıktan meneder ve Allah'a inanırsınız…” (Âl-i
İmrân, 110 )
Kâinâtın Efendisi Sevgili
Peygamberimiz de hadîs-i şerîflerinde buyurmuştur ki:
“İnsanların
hayırlısı [en iyisi], insanlara faydalı olandır.”
“Kavmin efendisi,
onlara hizmet edendir.”
"İnsanların arasına karışan, onların ezâ ve cefâsına katlanan mü'min, insanların arasına girmeyen ve onların baskılarına katlanmayan mü'minden daha fazîletlidir." (Suyûtî, el-Câmiu's-Sağîr, II, 282)