Habeşistan’a hicret etti
18/01/2022 Salı Köşe yazarı A.U
Mus'ab bin Umeyr îmân edince
babası âdeta kudurdu!
Ve zindana attı onu.
Çok işkenceler yaptı!
Bir gün saatlerce
kırbaçlayıp yüzünü kumlara sürttü. Elleri kabarasıya kadar değnekle dövdü!
Ama Mus'ab, bir yolunu
bulup çözdü urganlarını, koştu Efendimize.
Babası iyice çıldırdı!
Şehirde bir nevi
(ambargo) uyguladı ona karşı.
Hazret-i Mus'ab için
(anne baba) yoktu artık.
Aile, akraba, komşu
yoktu.
Ama Allahü teâlâ
vardı.
Allah’ın Habîbi vardı.
Ve mü’minler vardı.
Bular da ona
kâfiydi...
Derken Habeşistan’a
hicret etti.
Bir süre sonra
Efendimizi özledi.
"Ölümse
ölüm!" dedi.
Ve düştü yollara.
Şehre girdiğinde,
Efendimiz aleyhisselâm, hazret-i Alî ile bir yerde oturmuş sohbet ediyordu.
Bir ara Mus’abı gördü.
Mübârek gözleri yaşla
doldu!
Çünkü üzerinde,
iplikleri sökülecek kadar pörsümüş ve yamalı bir elbise vardı.
Ve Hazret-i Alî’ye
dönüp;
"Anne ve babasının, ona en iyi yiyecek ve içecekleri verdiğini bilirim. Ama Allah ve Resûlünün sevgisi uğruna ne hâle gelmiş" buyurdular...