"Haydi buyurun, canınız çekmiştir..."
26/01/2022 Çarşamba Köşe yazarı A.U
Şeyh İsmail Efendi, Adapazarı’na bağlı
olan Hendek ilçesindeki kabristandadır.
O devirde başka bir
vilâyette okuyan üç arkadaş işittiler bu zâtı.
Ve ziyâretine
gittiler.
İmtihan edeceklerdi
onu.
“Acabâ evliyâ zât mı?”
diye.
Biri şöyle dedi:
“Gerçekten evliyâ ise
bize yemek çıkarsın. Bana kızarmış et ikram etsin meselâ.”
İkincisi aldı sözü:
“Ben pilâv istiyorum.”
Üçüncüsü atıldı bu
defâ:
“Bana da helva ikram
etsin.”
Nihâyet vardılar
dergâha.
Mübârek, buyur etti
gençleri.
Hoşbeşten sonra kalktı
ve:
“Gençler! Uzak yoldan
geldiniz. Hem yorgun, hem de açsınızdır. Siz dinlenedurun, ben size yiyecek bir
şeyler hazırlayayım” buyurdu.
Sonra çıkıp girdi
mutfağa.
Az sonra bir siniyle
girdi içeri.
Sinide şu yemekler
vardı:
Kızarmış et, pilav ve
helva.
Gençlere dönüp;
“Haydi buyurun.
Bunları canınız çekmiştir” dedi.
Gençler sofraya
oturdular.
Bakınca, şaşırıp
kaldılar.
Zîra her birinin
önünde, kendi istediği yemek vardı.
Mahcûbiyetten
yiyemediler.
Elini öpüp talebesi
oldular.
Ve artık ayrılmadılar yanından...