“Huzeyfe ne isterse verin!"
28/01/2022 Cuma Köşe yazarı A.U
Huzeyfet-übnü Yemân (radıyallahü
anh), Sahâbedendi.
Ebû Hureyre de
öyleydi.
Zîra bu iki sahâbî;
"Efendimiz
aleyhisselâm, âlemin yaratıldığı günden yok olacağı güne kadar olmuş ve olacak
şeyleri bize bildirdi” demişlerdir.
Dünyayı sevmezdi.
Hep âhireti düşünürdü.
Hazret-i Ömer,
fethedilen memleketlere;
“Huzeyfe ne isterse
verin!" diye emrederdi.
Ama O, fazla bir şey
almazdı.
Bir ara vâlilik yaptı.
Medâyin Vâlisiydi.
Oranın halkı, onun
idaresinden son derece memnundu. Döndüğünde, Hazret-i Ömer, onun hâlini
değiştirmediğini gördü.
Boynuna sarıldı.
Ve Ona buyurdu ki:
"Sen benim
kardeşimsin, ben de senin kardeşinim."
Hazret-i Ömer,
Hazret-i Huzeyfe’nin bir cenazenin namazını kılmadığını gördü.
Sebebini sordu.
O da cevap verip:
“O kişi münâfıktı!” dedi.
Bunun üzerine;
“Benim memurlarım
arasında münafık var mı?" diye sordu.
"Bir tane
var" dedi.
Fakat Hazret-i Ömer'in bütün ısrârına rağmen ismini söylemedi...