"Kusurum varsa bildir de düzeltmeye çalışayım..."
19/11/2022 Cumartesi Köşe yazarı V.T
Ebû Zûr'a bin Sa'd hazretleri Tâbiînin meşhurlarındandır. Babası
Sa'd bin Temim, Eshâb-ı kirâmdandır. Babasının yanında yetişti ve babasından,
hazret-i Bilâl, hazret-i Muâviye, Ebüdderdâ, İbn-i Ömer, Câbir'den ve daha
birçok Eshâb-ı kirâmdan hadîs-i şerîf rivâyet etti. 737 (H. 120) senesinde
Şam'da vefât etti.
Bir sene yağmur yağmıyordu. Halk ile yağmur duâsına çıktı.
İnsanlara karşı; "Ey insanlar! Hepiniz günahkâr olduğunuzu îtirâf eder
misiniz?" diye sordu. Onlar; "Evet, hepimiz günâhkârız. Günâhlarımız
çok, hepsine tövbe ettik" dediler. Bunun üzerine Allahü teâlâya şöyle duâ
etti: "Yâ Rabbî! Kur'ân-ı kerîmde meâlen; "İhsân edip doğru
söyleyenlerin duâsını kabûl ederim" buyuruyorsun. Biz, çok günâhlarımızın
bulunduğunu îtirâf edip, doğruyu söyledik ve tövbe ettik. Bizi affet ve bize
yağmur ihsân et!" Biraz sonra yağmur yağmaya başladı...
Bilâl bin Sa'd'ın bir oğlu gazâda şehîd oldu. Bir kimse gelip; "Vefât eden
oğlunuzda 20 dînâr alacağım vardı" dedi. Gelen kimseye; "Buna dâir
bir şâhidiniz veya elinizde bir yazınız var mı?" diye sordu. O kimse;
"Yok" dedi. "Peki bunun için yemin eder misiniz?" buyurdu.
O kimse; "Yemin ederim" deyince, yemin etmesini istemeden 20 dînârı
verdi ve; "Eğer doğru söylüyorsan oğlumun borcunu ödemiş olurum; yalan
söylüyorsan sadakam olur" buyurdu...
Bilâl bin Sa'd bir kimseye; "Ölmek ister misin?" diye
sordu. O kimse; "Hayır efendim. Ben biraz daha yaşayıp iyi amel yapmak,
ondan sonra ölmek istiyorum" dedi. Hazret-i Bilâl bin Sa'd; "Hem
ölmek istemiyorsun hem de iyi amel yapmıyorsun. O hâlde senin hâlin dünyâya
bağlanmış olmayı gösteriyor" buyurdu...
Bilâl bin Sa'd buyururdu ki: "Bir insanın iyiliklerini
hatırlayıp, günâhlarını unutması gururdandır. Günâhların ne kadar küçük
olduğunu değil, bu günâhı Allahü teâlânın huzûrunda işlediğini düşünmek
lâzımdır."
"Allahü teâlâ bize, haramlardan, şüphelilerden, hattâ
şüphelilere düşmemek için ihtiyatlı olup, mübahların çoğundan sakınmayı
emrediyor. Biz ise, aşırı derecede dünyâyı sever, ona bağlanırız. Bu; günâh
olarak, bize yeter."
"Allahü teâlânın emirlerini hatırlatan, nasîhat eden bir kardeşin, sana altın hediye edenden daha hayırlıdır. Böyle birini bulunca; 'Ey kardeşim! Bende bir kusur var mıdır? Lütfen bildir de düzeltmeye çalışayım' demelidir.”