“Kıyâmet için ne hazırladın?..”
20/01/2020 Pazartesi Köşe yazarı V.T
Bir kimse Resûlullaha gelerek "kıyâmet ne zaman
kopacaktır?" diye sordu...
Abdülhak bin Abdirrahmân İşbîlî hazretleri hadis hafızıdır. 514'te (m.
1120) Endülüs’te İspanya) İşbîliye'de (Sevilla) doğdu. Burada hadis ilmi tahsil
ettikten sonra Fas’a gitti. Ebû Medyen Mağribî hazretlerinin sohbetlerine devam
ederek icazet aldı. Sonra Cezayir’de Bicaye’ye giderek talebe yetiştirdi.
582'de (m. 1186) Bicâye'de vefat etti. Şöyle nakletti:
Vâbesa bin Ma’bed “radıyallahü anh” şöyle anlatmıştır: Hayır ve şerden
her şeyi sormak niyetiyle Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” huzuruna
gittim. Bir cemâat toplanmıştı. Kalabalığın arasından geçip Resûlullaha iyice
yaklaşmak istedim. Oradakiler bana biraz uzakta dur dediler. Beni bırakınız,
Resûlullaha iyice yaklaşayım. Zîrâ bana Ondan dahâ sevgili kimse yoktur, dedim.
Resûlullah, yaklaş, buyurarak beni huzûruna çağırdı. Mübârek dizlerinin dibine
oturdum. "Ey Vâbesa. Hayır ve şerden her şeyi sormak için geldin değil
mi?" buyurdu. "Evet yâ Resûlallah" dedim. Mübârek
parmaklarını göğsüme koydu ve “Ey Vâbesa, kalbinden fetvâ iste! Kalbine gelen
şey iyi ise kalbin sükûnet bulur. Kalbinde tereddüt ve çarpma olursa o şey
kötüdür, günâhtır. Sana başkaları fetvâ verseler bile sen kalbine bak!” buyurdu.
Ebû Hüreyre “radıyallahü anh” şöyle anlatmıştır: Resûlullah zamânında iki
kişi vardı. Birisi sohbetlere devamlı gelirdi. Diğeri ise sohbetlere az gelir
ve iyi ameli de az görülürdü. Sohbetlere devamlı gelen kimse, bir gün
Resûlullaha "kıyâmet ne zamân kopacaktır?" diye sordu. Resûlullah
“Kıyâmet için ne hazırladın?” buyurdu. "Allahü teâlânın ve Resûlünün
muhabbetini hâzırladım" dedi. Resûlullah ona “Sen sevdiklerinle
berâber olacaksın ve senin için hesap yoktur” buyurdu...
Sohbetlere az gelen kimse vefât etti. Resûlullah, “Biliyor musunuz, Allahü
teâlâ o kişiyi Cennete koydu” buyurdu. Eshâb-ı kirâm “aleyhimürrıdvân” hayret
ederek birbirlerine bakıştılar. Bu hâli o şahsın hanımına, yine hayretlerini
belirterek söylediler. Hanımı şöyle dedi: Kocam her ezân okunduğunda, müezzin
Lâ ilâhe illallah deyince “Allahtan başka ilâh olmadığına şehâdet ederim. Her
şehâdet edene Allahü teâlânın kâfi geleceğine inanırım” derdi. Müezzin, Eşhedü
enne Muhammeden Resûlullah deyince de “Her şehâdet eden gibi şehâdet ederim.
Bu îmânım bana kâfidir” derdi. Bu sözleri duyanlar, Resûlullahın huzûruna
döndüklerinde, daha onlar bir şey söylemeden, Resûlullah, o kimsenin
hanımının anlattıklarını söyledi ve "Allahü teâlâ onu, bu sebeple Cennete
koydu" buyurdu.