"Ey müminler! Çabuk geçin!.."

20/08/2022 Cumartesi Köşe yazarı A.U

Hazret-i Mevlânâ zamanında kırk rahip birleşir, Konya’ya gelirler ve “Şu Mevlânâ’ya haddini bildirelim!” derler.

Kırk suâl hazırlamışlardır.

Güya imtihan edeceklerdir bu büyük Velî’yi.

Yola çıkıp dergâha yönelirler.

Ve yol boyunca konuşurlar.

“Bunlara cevap veremez” derler.

Derken bir fırının önüne varırlar.

Orada Mevlânâ ile karşılaşırlar.

Ne diyeceklerini şaşırırlar.

“Sizi ziyârete geliyorduk” derler.

Büyük velî anlamıştır niyetlerini.

“Haydi sorun bakalım” der.

İlk darbeyi yemişlerdir.

Ayaküstü sorarlar:

“Kur'ânda; (Her nefis, Cehennemden geçecektir) buyuruluyormuş, öyle mi?”

“Evet, öyledir.”

“Yani kâfir de, Müslüman da Cehennemden geçecek öyle mi?”

“Elbette.”

“Peki, Müslümanlar da Cehennemden geçecekse, İslâm’ın üstünlüğü nasıl belli olacak?”

Mevlânâ cevap verip;

“Cehennem ateşi, Müslümanları yakmayacak. Müslümanlar Sırat’tan geçerken, Cehennem onlara; (Ey müminler! Çabuk geçin ki, nûrunuz ateşimi söndürüyor!) diye seslenecek ve ateş, o nûrlara dayanamayıp sönecek. Ama aynı ateş, kâfirleri yakacak” buyurur.