"Bana bir duâ yazar mısınız?"
20/11/2023 Pazartesi Köşe yazarı A.U
Mısır’da vefât
eden Seyyid Ahmed Rıfâî hazretleri zamânında, dertli ve hasta
olanlar bu zâta gelir, arz ederlerdi dertlerini. O da hastalara bir duâ yazar,
kullananlar şifâya kavuşurdu tam olarak.
Ama kalemle değil.
Parmağıyla yazardı.
Bir gün bir “hasta” geldi.
“Efendim, çok
hastayım, bana bir duâ yazar mısınız” diye ricâ etti.
Büyük velî, bir “kâğıt” aldı.
Parmağıyla bir duâ
yazdı.
Ve o kimseye verdi.
Adam biiznillah şifâya
kavuştu.
Ancak bir “şüphe” geldi
kalbine.
Şöyle ki;
"Kâğıtta hiç
yazı, âyet yok, buna rağmen nasıl tesir etti" diye düşünüyordu kendi
kendine.
Aynı kâğıdı aldı.
Tekrar ona vardı.
Ama maksadı, imtihan
etmekti.
Büyük velîye;
“Efendim, tekrar
hastalandım, şu kâğıda bir daha yazsanız” deyip uzattı kâğıdı.
O da kâğıdı aldı.
Şöyle bir baktı.
Ve o kimseye;
“Biz buna daha önce
yazmışız, tekrar yazmaya lüzum yok” buyurdu.
Adam perîşandı!
“Peki efendim” dedi.
Ve çıktı huzurdan.
Çok pişmândı
yaptığına.
Kendine kızıyor
ve "Ey ahmak! Allah adamları hiç imtihan edilir mi?" diyordu
kendi kendine...