"O mübârek zâtı yormayın!”
21/11/2023 Salı Köşe yazarı A.U
Mısır’da vefât
eden Seyyid Ahmed Rıfâî hazretleri zamânında bir adam işitti
bu büyük velînin ismini.
Görmeden sevdi
kendisini.
Ve ziyâretine gitti
hemen.
O esnâda büyük zât,
bir câmide nasîhat ediyordu ilim ehli zevâta.
O da girdi içeri.
Ön safta oturdu.
Dinledikçe muhabbeti
çoğaldı bu büyük velîye.
Zîra çetin suâller
soruyorlar, o da tatminkâr ve doyurucu cevaplar veriyordu her birine.
Hayran kaldı ilmine.
Düşündü ki;
"İyi ki,
gelmişim.”
Ancak âlimler;
bıkmadan, usanmadan sorunca, onlara; “Yeter artık, ne kadar fazla
soruyorsunuz. Mübârek zâtı yormayın!” dedi.
O, bunu duydu.
Ve kendisine;
“Hayır hayır, mâni
olma! Ben sağken sorsunlar, zîra bu dünyâ fânidir” buyurdu.
O, “dünyâ
fânidir" deyince heyecâna kapıldı bütün cemaat.
Cereyana tutulmuş
gibi!
Kimi bayılıp düştü!
Kimi geçti kendinden.
Ayılınca kalp gözleri
açılmıştı birçoğunun. Bir anda evliyâ olmuşlardı...
● ● ●
Bu zât, bir gün bâzı
sevdiklerine;
“Ben gıybet etseydim
annemin babamın gıybetini yapardım” buyurdu.
Dediler ki:
“Niçin efendim?”
Buyurdu ki:
“Hiç olmazsa onların
günahlarını alırdım. Onlara bir iyiliğim dokunurdu.”