"Bunlar kimdir acabâ?"

22/11/2020 Pazar Köşe yazarı A.U

Abdülvehhâb-ı Şa’rânî hazretleri anlatıyor:

Seyyid Ahmed Bedevî hazretleri için okunacak mevlid-i şerîf için toplanmıştık. Ancak hiç tanımadığımız kimseler vardı aramızda.

Bunu çok merak ettim.

Yanlarına gidip dedim ki:

“Sizi burada, ilk defa görüyorum.

Nereden ve ne için geldiniz?”

Cevâben dediler ki:

“Hindistan'dan geliyoruz. Gâyemiz, Ahmed Bedevî hazretlerini ziyâret ve mevlid-i nebevîyi dinlemektir.”

Sordum yine:

“Ama Hindistan buraya çok uzak.

Siz bu zâtı nereden tanıyorsunuz?”

O kimseler;

“Onu tanımayan mı var. Dünyânın her yerinde oturan Müslümanlar, onu tanır. Hattâ okyanusların ötesinde yaşayan Müslümanlar bile o zâtı tanır” dediler.

Ve ayrıca;

“Hattâ yalnız insanlar değil, cinler de onu tanır ve her yıl gelip, onun mevlidine katılırlar. Biz ne zaman daralsak, ondan imdât isteriz. Bi iznillah ânında yetişir imdâdımıza” diye ilâve ettiler.

● ● ●

Bâzı sevdikleri sordular ki:

“Feyiz almak nasıl olur efendim?”

Cevâbında;

“Allah dostları, yâni velîler, feyiz gelmesine vâsıtadır. Yâni o büyükler; menbadan, kaynaktan gelen suyu veren musluk gibidirler” buyurdu.