"Ölmeden önce Allahü teâlâya tövbe ediniz!"
23/01/2020 Perşembe Köşe yazarı V.T
“Ey insanlar! Meşgûliyet gelmeden önce, sâlih ameller yapmaya
koşunuz."
Veliyyüddîn Ahmed el-Mihrânî hazretleri hadis hafızıdır. 762'de (m. 1361)
Kahire’de doğdu. Şam ve Bağdad’da hadis ilmi tahsil etti ve memleketine dönerek
talebe yetiştirdi. 826'da (m. 1423) Kahire'de vefat etti. Naklettiği hadis-i
şeriflerden bazıları:
Talha bin Ubeydullah’ın “radıyallahü anh” bildirdiği, Resûlullah
efendimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” hutbelerinden birisi kısaca şöyledir:
“Ey insanlar! Ölmeden önce Allahü teâlâya tövbe ediniz. Meşgûliyet gelmeden
önce, sâlih ameller yapmaya koşunuz. Allahü teâlâyı çok zikretmek, gizli ve
açıktan çok sadaka vermek sûretiyle Allahü teâlânın rızâsına kavuşmaya
çalışınız ki, bu sebeble Allahü teâlâ sizi rızıklandırır, size ecir ve sevap
verir, size yardım eder.”
Ebû Saîd-i Hudrî’nin “radıyallahü anh” bildirmiş olduğu hutbede Resûlullah
efendimiz şöyle buyurmaktadır “Dikkat ediniz! Dünya tatlı bir yeşilliktir.
Dikkat ediniz! Allahü teâlâ sizi dünyâda halifesi kılmıştır. Ve sizin nasıl
işler yapmakta olduğunuza bakmaktadır, öyleyse, dünyâdan sakınınız. Kadınlardan
çekininiz. Dikkat ediniz! Bir kimsenin, insanlardan korkması, hakkı bildiği
zaman onun hakkı söylemesine mâni olmasın.” Resûlullah etrâfta güneşin
kırmızılığı kalmayıncaya kadar konuşmalarına devam ettikten
sonra, “Dünyânızdan, şu gününüzden kalan azıcık zaman kadar bir müddet
kaldı” buyurdular.
Mu’âviye “radıyallahü anh” rivâyet etti: Resûlullah; “Bu ümmet Allahü
teâlânın emirlerini yerine getirdiği müddetçe, onlara Allahü teâlânın emri
gelinceye kadar, muhalifleri onlara zarar veremeyecektir” buyurdu.
Ebû Sa’îd Hudrî “radıyallahü anh” şöyle anlatmışdır: Bir gün annem beni
Resûlullahtan bazı şeyler istemem için gönderdi. Huzûruna varıp oturdum.
Mubârek yüzünü bana çevirerek “Kim mâlik olduğu şeye kanaat ederse, Allahü
teâlâ onu başkasına muhtaç etmez. Kim çirkin şeylerden sakınırsa, Allahü teâlâ
onu iffetli eyler. Kim mâlik olduğu şey ile yetinirse, Allahü teâlâ ona
kâfidir. Kim bir okıyelik mikdârında bir şeye sâhip olduğu hâlde,
başkasından bir şey isterse, devamlı isteyici olur” buyurdu. Ben kendi kendime
falan devemiz bir okıyeden dahâ iyidir dedim. Hiçbir şey istemeden Resûlullah efendimizin
huzûrundan kalkıp gittim.