Hazret-i Îsâ
23/09/2024 Pazartesi Köşe yazarı R.A
Îsâ aleyhis-selâmın annesi Hazret-i Meryem’dir. Meryem Hâtûn,
Süleymân aleyhisselâmın neslinden, sâlihâ ve temiz bir hanımdı.
Îsâ aleyhis-selâm hakkında bilinmesi zaruri bilgiler:
1.
Hazret-i Îsâ (aleyhis-selâm), Kur’ân-ı
kerîm’de ismi 25 defa zikredilen ve İsrâîloğullarına
gönderilen Peygamberlerdendir.
2.
Peygamberler arasında en yüksekleri olan ve kendilerine “Ülül-azm” denilen
altı Peygamberin gönderiliş itibâriyle beşincisidir. [1- Hazret-i
Âdem, 2- Hazret-i Nûh, 3- Hazret-i İbrâhîm, 4- Hazret-i Mûsâ, 5-
Hazret-i Îsâ ve 6- Hazret-i Muhammed (aleyhimüs-selâm)].
3.
Efdaliyet, üstülük bakımından ise, “Ülül-azm” Peygamberlerin 4.südür.
[1- Hazret-i Muhammed, 2- Hazret-i İbrâhîm, 3- Hazret-i Mûsâ, 4-
Hazret-i Îsâ, 5- Hazret-i Âdem ve 6- Hazret-i Nûh (aleyhimüs-selâm)].
4.
Allahü teâlâ, onu babasız yarattı. Kudüs’te doğdu. Îsâ aleyhisselâm
doğduğu zaman, doğudaki ve batıdaki bütün putlar yıkılıp, yere döküldü.
Şeytânlar bu duruma şaştılar. Nihâyet büyükleri olan İblîs, onlara Îsâ
aleyhisselâmın dünyâya geldiğini haber verdi. O doğunca, gökte büyük bir yıldız
göründü. Hazret-i Îsâ’nın doğduğunu öğrenen İsrâiloğulları, Beyt-i Lahm’e geldiler.
5.
Kendisine büyük Kitap [İncîl-i şerîf] verilen Resûllerdendir.
6.
Otuz yaşında Peygamberliği bildirildi.
7.
Otuz üç yaşında diri olarak göğe kaldırıldı.
8.
Kıyâmete yakın, Kıyâmetin büyük alâmetlerinden biri olarak yeryüzüne tekrâr
inecektir. Kur'ânı kerîmde Zuhruf sûresinin 61. âyeti kerimesinde meâlen şöyle
buyûruldu: "Gerçekten o (Îsâ'nın nüzûlü) kıyâmet
için (yaklaştığını bildiren) bir beyândır, alâmettir. Onun
için, o kıyâmetin geleceğinde sakın şüphe etmeyin de, benim şerîatime tâbi
olun. İşte bu biricik doğru yoldur."
9.
Annesi Hazret-i Meryem’dir. Meryem Hâtûn,
Süleymân aleyhisselâmın neslinden, sâlihâ ve temiz bir hanımdı. Hazret-i
Meryem, on beş yaşına geldiği zaman, Yûsuf-i Neccâr isminde
biriyle nişanlanmıştı. Fakat onunla evlenmeden Allahü teâlâ, Hazret-i
Meryem’e babasız olarak bir çocuk vereceğini müjdeledi.
Hazret-i Meryem, Allahü teâlânın emri ve kudretiyle Îsâ aleyhisselâma
hâmile oldu. Bundan bir müddet sonra, normal olarak hâmilelik hâlleri görülmeye
başladı.
Bu hâlleri gören İsrâiloğulları, dedikodu yapmaya
başladılar. Çeşit çeşit iftirâlarda bulunup akla-hayâle gelmeyecek, ağıza
alınmayacak şeyler söylediler. Bu dedikodulara tahammül edemeyen Hazret-i
Meryem, Kudüs’ün 10 km kadar güneyindeki sâkin bir kasaba olan Beyt-i
Lahm’e çekildi. Her şeyin, Allahü teâlânın takdîri ve dilemesiyle
olduğunu düşünerek, insanların kendi hakkındaki sözlerine sabretti.
Îsâ aleyhisselâmın doğumu yaklaştığı
sırada, Hazret-i Meryem, bulunduğu yerin bahçesinde yürürken, kurumuş bir hurma
ağacının altına geldi. Doğum sancıları şiddetlendiğinden bu ağaca
yaslandı. Yaslandığı kuru hurma ağacı yeşillendi. Mevsim kış olduğu
hâlde meyve verdi. Ayağının altında küçük bir su kanalı akmaya başladı. Bu
hâl, Hazret-i Meryem’i tesellî etti. Bu sırada Hazret-i Îsâ dünyâya geldi.
[Yarın da bu konuyu işleyelim inşallah.]