Sadaka, her hastalığı ve belayı defeder!..

23/12/2022 Cuma Köşe yazarı A.D

Bir gün Hazreti Cebrâîl gelmiş ve “Yâ Resûlallah, Levh-i mahfûzda gördüm, filânca genç bu gece vefât edecek” diye bildirmiş...

 

Allah rızası için yapılan, maddi ve manevi her iyiliğe, "sadaka" denir. Şeytan verdirmek istemese de sadaka vermelidir. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:

(Şeytan, fakirleşirsiniz diye korkutup, size cimriliği, çirkin şeyleri emreder, sadaka verdirmek istemez. Allah ise kendi lütfundan size mağfiret ve bol nimet vadediyor. Allah'ın ihsanı geniştir, her şeyi hakkıyla bilendir.) [Bekara 268]

Sadakanın faydaları hakkında, hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Hastalarınızı sadakayla tedavi edin. Sadaka, her hastalığı ve belayı defeder.) [Beyheki]

(İyilik ömrü artırır, sadaka günahları giderir ve kötü ölümden korur.) [Taberani]

(Sadaka verenin rızkı artar ve duası kabul olur!) [İbni Mace]
(Sadaka şeytanın belini kırar.) [Deylemi]

               ***

Bir gün Peygamber efendimize “aleyhissalâtü vesselâm” Hazreti Cebrâîl gelmiş, arz etmiş ki: 

“Yâ Resûlallah, Levh-i mahfûzda gördüm, filânca genç bu gece vefât edecek.”

Peygamber Efendimiz, o genç için hüzünlenmiş ve çağırmış “Evlâdım bir arzun var mı?” buyurmuş. O da şöyle arz etmiş: 

“Yâ Resûlallah, filanca kızı çok seviyorum, bana vermiyorlar, onunla evlendirirseniz çok sevinirim, bir de tatlı isterim...”

Bilmiyor tabii öleceğini! Hemen gitmişler kızcağızı istemişler, istediği tatlıyı da hazırlamışlar...

O gece Peygamberimiz o genci evlendirmiş, sabahı zor etmiş bekliyor, çünkü sabaha ölüm haberi gelecek!..

Sevgili Peygamberimiz sabahleyin birilerini gönderiyor, "bu gençten bir haber var mı?" diye. Geliyorlar, "keyifleri gayet yerinde, hiçbir sıkıntıları yok" diye bilgi arz ediyorlar... Derken Cebrâîl aleyhisselâm gelip hadiseyi haber veriyor: 

“Yâ Resûlallah! Akşam bu genç ailesi ile oturmuş, tatlıyı yemeye hazırlanırken kapıya bir fakir gelmiş ve ‘Kaç gündür ben açım, bir lokma ekmeğe muhtacım, Allah rızası için bana bir şey verir misiniz?’ demiş. Meğer o genç de çok cömertmiş. Hanımına demiş ki: 'Ne dersin, ben bu tatlının hepsini vermek istiyorum.' Hanımı da, 'Verebilirsin' deyince tatlının hepsini vermiş. O fakir de, 'Allahü teala razı olsun, ömrünü uzun etsin' diye dualar etmiş... Gencin bu hareketi ve fakirin o duası Cenâb-ı Hakkın hoşuna gitmiş ve bu gencin ömrünü uzatmış. (Sadaka ve duâ, belâyı defeder) mübârek sözü tahakkuk etmiş...”

Cebrâîl aleyhisselâm hâdiseyi böyle anlatıyor ve “Yâ Resûlallah, yastığı kaldırıp baksınlar” diye de arz ediyor.

Gencin yastığını bir kaldırıyorlar ki, iri bir yılan kıvrılarak orada ölmüş!.. Otuz sene mutlu bir hayat yaşamışlar...