Hazret-i İsâ hakkında bazı âyet-i kerîmeler
24/09/2024 Salı Köşe yazarı R.A
“Îsâ, 'Ben Allah’ın Resûlüyüm. Benden önce gelen Tevrât’ı doğrulayıcı, benden sonra gelecek Ahmed isimli Peygamberi müjdeleyici olarak geldim' dedi.”
Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyuruluyor ki:
“Ey ehl-i kitap, Îsâ, Allah’ın Peygamberidir. Tanrı
üçtür demeyin. Allah, ancak tek bir ilâhtır. O, çocuğu olmaktan münezzehtir.” [Nisâ,
171]
“Yahudiler, Üzeyir’e, Hıristiyânlar da Îsâ’ya
(Allah’ın oğlu) dediler. Daha önce kâfir olmuş kişilerin sözlerini taklit
ediyorlar. Allah onları kahretsin.” [Tevbe, 30]
“Îsâ’ya, Allah diyen kâfir oldu. Hâlbuki Mesîh,
(Rabbim ve Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin) dedi. 'Allah, üçün
üçüncüsü' diyenler de kâfirdirler.” [Mâide, 72-73]
“Îsâ, 'Ben Allah’ın Resûlüyüm. Benden önce gelen
Tevrât’ı doğrulayıcı, benden sonra gelecek Ahmed isimli Peygamberi müjdeleyici
olarak geldim' dedi.” [Saf, 6]
“Ey îmân edenler, Yahûdî ve Hıristiyânları dost
edinmeyiniz! Onlar, [İslâm düşmânlığında] birbirlerinin
dostlarıdırlar. Onları dost edinen de, onlardan [kâfir] olur.
Allahü teâlâ, [kâfirleri dost edinip, kendine] zulmedenlere
hidâyet etmez.” [Mâide, 51]
“Sen, onların dînine uymadıkça, Hıristiyânlar ve
Yahûdîler senden hoşnut olmazlar. De ki: Doğru yol, ancak Allah’ın [bildirdiği
İslâmiyet] yoludur." [Bakara, 120]
“Allah’ın Resûlü Meryem oğlu Îsâ’yı öldürdük dedikleri
için Yahûdîleri lanetledik. Hâlbuki onlar Îsâ’yı öldürmediler, asmadılar da,
öldürülen kimse kendilerine Îsâ gibi gösterildi. Onun
hakkında ihtilâfa düşenler, tam bir karârsızlık içindeler; bu konuda zandan
başka hiçbir bilgileri yoktur ve kesin olarak onu öldürmediler. Bilakis
Allah Îsâ'yı kendi nezdine kaldırmıştır.” [Nisâ, 157-158]
Allahü teâlâ, bu âyetlerde, Hazret-i Îsâ’nın
öldürülmediğini kesin olarak bildiriyor. Yukarıdaki kendi nezdinden maksat,
göğe kaldırılmasıdır. Yoksa Allah, mekândan münezzehtir, gökte değildir.
Gökleri de O yaratmıştır. Yaratılan şey, yaratana mekân olamaz.
Tibyân Tefsîrinde, Nisâ
sûresinin 157 ve 158. âyetleri tefsir edilirken, Hazret-i Îsâ’nın
öldürülmediği, asılmadığı, öldürülenin ona benzetildiği ve Hazret-i Îsâ’nın ref
edildiği, yani göğe kaldırıldığı bildirilmektedir. (c. 1, s. 365)
Al-i İmrân sûresinin 55. âyetinin tefsîrinde ise şöyle
buyuruluyor:
“Hazret-i Îsâ diri olarak göğe
kaldırıldı. Buhârî ve Müslim’in rivâyet ettikleri
hadîste, Hazret-i Îsâ, kıyâmete yakın yere inecek, Peygamber Efendimizin
şerîati (İslâmiyet) ile hükmedecek, Deccâl'ı, domuzu öldürecek (yani
yasaklayacak) ve haçı kıracaktır. Yeryüzünde 7 sene, başka bir rivâyette 40
sene kalacak ve vefât ederek cenâze namazı kılınacaktır. 40 sene dünyâda
kaldığı ömrü olabilir. Göğe kaldırılmadan önce 33, gökten indikten sonra da 7
sene kalacaktır. Toplamı 40’tır.” (Tibyân Tefsîri, c. 1, s. 233)