"Nimet gelince şımarma, gelmeyince de üzülme!"
25/03/2025 Salı Köşe yazarı A.U
Dâvud-i Tâî “rahmetullahi aleyh” hazretleri; bir kabrin yanından geçiyordu ki,
gâipten bir ses duydu.
Kulak verdi.
"Ben zekât vermedim mi, namaz kılmadım mı, oruç
tutmadım mı, falan hayırlı işi yapmadım mı?" diyordu.
İkinci bir “ses” de, o kişiye cevâben;
"Evet yaptın, ama Allah için değil; insanlar
beğensin diye yaptın. Yalnız kalınca da Allah’a âsi oldun" diyordu.
● ● ●
Bu zât vefât ettiği gece, birisi onu rüyâsında görüp
“Nasılsın?" diye sordu.
O da cevâben;
"Zindandan kurtuldum" dedi.
O kimse sabah uyanıp, bu rüyâsını kendisine anlatmak
için evine gittiğinde, vefât etmiş olduğunu öğrendi.
● ● ●
Bir gün de sevdiklerine; "Sizi cehenneme
düşmekten muhâfaza edecek olan şeyleri çoğaltınız" buyurdu.
Sordular ki:
"O şey nedir?"
Cevap verip;
"Allah’ın kullarına ihsân ve iyilik
yapmaktır" buyurdu.
● ● ●
Bir gün de kendisine;
"Zühdün gâyesi nedir efendim?" dediler.
Cevâbında;
"Zühd, dünyâdan
kesilmektir. Nimet gelince şımarmamak, gelmeyince de üzülmemektir" buyurdu.
