"Kalan günlerinin kıymetini bil!.."
25/09/2024 Çarşamba Köşe yazarı V.T
"Ey insan! Senin bütün sermâyen, dünyâdaki birkaç günlük
ömründür..."
Ganîzâde Hüseyin Efendi Osmanlı velîlerindendir.
Sipâhi iken, Şeyh Mustafa Köstendilî hazretlerine talebe olup, onun
sohbetlerinde kemâle erdi. Berberlik yapardı. Dükkânında kendi hâlinde oturur,
kimse ile görüşmezdi. Kendisine yetecek kadar kazanç sağlayacağı müşteri gelirdi.
O zamânın parası ile çocuklar için bir akçe, büyükler için ise bir para ücret
alırdı. Fazla veren olursa, fazlasını geri verir, kabul etmezdi. Tasavvuf
hâllerine dalmıştı. Gece-gündüz, yaz-kış dükkânından ayrılmazdı. İki oğlan, üç
kız evlâdı vardı.
Divâne bir hâlde idi. Bir gün ona tıraş olmaya gelen
bir zât, tam sakalının alt tarafını tıraş ederken içinden; "Bu divâne bir
kimsedir. Usturayı boğazıma çalıvermesin!" diye düşündü. Hemen kalbinden
geçeni anlayıp güldü. Meraklanmamasını, gönül ehlinden kimseye zarar
gelmeyeceğini söyledi...
Bir gün de, bir yerde otururken yanına biri yaklaşıp,
Hüseyin Efendi, bizim Ali şimdi nerede diye yolculukta olan oğlunu sordu.
Gözlerini kapayıp açarak; "Falan tepenin alt tarafında, falan derbentte
bir asker ile gidiyorlar" diyerek bulunduğu yeri târif etti. Soran
kimsenin oğlu Ali yolculuktan döndüğünde, Hüseyin Efendinin yerini söylediği
gün o yerden geçmekte olduğunu söyledi. Böylece Hüseyin Efendinin, kerâmet
sâhibi bir zât olduğunu anladılar...
Bir kimse bir şey sorduğunda eğer kalabalık arasında
ise işi dîvâneliğe vurup başka sözler söyler, yalnız iken sorarsa, doğru cevap
verip müşkilini hâllederdi... Bir gün onun abdest aldığını gören biri, neden
abdest alıyorsun, diye sorunca; "Biraz sonra cenâze var da onun namazını
kılmak için hazırlanıyorum" dedi. Sonra baktığında Hüseyin Efendinin küçük
oğlunun vefât ettiğini gördü...
Bir gün, kendisinin vefât edeceğini anlayıp, dükkânını
kapatarak evine döndü. Üç-beş gün hasta yatıp vefât etti. Üzerinden, kefen ve
defin ihtiyacı için lâzım olan kadar para çıktı.
Bu mübarek zat buyurdu ki: "Ey insan! Senin bütün
sermâyen, dünyâdaki birkaç günlük ömründür. Bu günler mutlaka gelip geçecek,
hattâ birçoğu geçti. O hâlde hiç olmazsa geride kalanlarının kıymetini
bil."
"Kişinin Allah'tan korkmak,
haramlardan uzak durmak, şüphelilerden sakınmak ve sabırlı olmak gibi güzel
huylara sâhib olması, ilmi, Allah rızâsı için öğrendiğinin alâmetidir."