"Küçük efendi ben seni çok sevdim..."

26/10/2019 Cumartesi Köşe yazarı A.D

"Büyük zâtların teveccühünü, muhabbetini kazanabilmek için senelerce hizmet etmek lâzım. Ama ben ilk sohbette O'nun sevgisini kazandım..."

 

Bugün 26 Ekim... Büyük İslâm âlimi Hüseyin Hilmi Işık Efendinin vefat yıl dönümüdür. (2001) Abdülhakîm Arvâsî hazretlerinin en çok sevdiği talebesi olan Hüseyin Hilmi Efendi, O mübarek zatı, 1929 yılında tanımakla ve ona hizmet etmekle şereflendi. Onun sohbet ve derslerinde, feyiz ve ihsanlara nâil oldu. Sarf, nahv, mantık, fıkıh, hadis, mâkul ve menkûl, usûl ve fürû ilimlerini tâlim etti...

Hüseyin Hilmi Işık Efendi, teğmenlikten albaylığa kadar Türk ordusunda zehirli gazlar mütehassıslığı ve kimyâ öğretmenliği yapmış, çok subay yetiştirmiştir...

Başta; "Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye" olmak üzere, Hakîkat Kitabevi tarafından neşredilen, 14 Türkçe ve bunların; Arabî, Fârisî, Fransızca, Almanca ve İngilizce yayınlanan pek çok kitabı vardır...

Bu mübarek zat, 90 yaşında vefât etti. İhlas Holdingin kurucusu ve aynı zamanda en çok sevdiği talebesi ve dâmâdı olan rahmetli Enver Ören başta olmak üzere, gözyaşları arasında büyük bir kalabalıkla Eyüp Sultan Kabristanı'ndaki aile mezarlığına defnedildi...

            ***

Hüseyin Hilmi Efendi, Hocasıyla Beyazıd Câmii'ndeki ilk karşılaşmasını şöyle anlatır:

"Askerî talebeydim. Bir gün Cumâ namâzı için Beyazıd Câmii'ne gittim. Câmi tıklım tıklım dolu. Abdülhakîm Efendi Hazretleri rahlenin bir yanında oturuyordu. Ben gittim, tam mübâreğin karşısında, cemâatin önünde diz çöküp oturdum...

Biraz sonra 'Ders burada kalsın' dedi. Ne çabuk da bitti? Meğer bir saat sürmüş. Bana sanki beş dakîka gibi geldi. O kadar zevkle dinledim ki, hazîne bulmuş gibiydim. Herkes câmiden çıkmaya başladı... Ben de kalkıp kapıya gittim. Ayağımda postallar var, onların iplerini bağlamakla meşgul idim. Birisi eğildi ve kulağıma;

-Küçük efendi ben seni sevdim... Bizim evimiz Eyüp’te, mezarlık içinde, arada bir gel de seninle konuşalım, sohbet edelim, dedi.

Bir de baktım ki az önce vaaz veren hoca, Abdülhakîm Efendi. Hâlbuki böyle büyük zâtların teveccühünü, muhabbetini kazanabilmek için senelerce hizmet etmek lâzım. Ama ben ilk sohbette zahmetsiz O'nun sevgisini kazandım... Onların sevgisi, bizim sevgimize benzemez. Demek ki, kalbinde bana bir yer ayırmış mübârek, elhamdülillah... İşte o yer, o sevgi bereketiyle bütün bu hizmetler nasip oldu... Bizim anlattıklarımız, yazdıklarımız, hep Efendi hazretlerinden duyduklarımızdır kardeşim. Bütün kazandıklarımız, Efendi hazretlerinin bereketi ile olmuştur. Velhasıl o mübareğin sayesinde bu hizmetler meydana geldi elhamdülillah..." 

Allahü teala şefaatlerine nail eylesin...