Cenaze namazı için tesbihleri terk etmek
26/11/2022 Cumartesi Köşe yazarı O.Ü
Sual: Camilerde, bir cenaze
olduğu zaman, hemen duaya geçiliyor, tesbihler çekilmiyor. Böyle yapmak
dinimizin bir emri midir?
Cevap: Cenaze
namazı, gasli ve techizi, tekfini, defni, farz-ı kifaye, bayram namazı vacib
ise de, cemaate geç gelenlerin bunu bayram namazı sanarak şaşırmamaları için
önce bayram namazı kılınır. Hazır olan cenazenin namazı, bayramın hutbesinden
ve akşamın, cumanın, yatsının ve öğlenin son sünnetlerinden önce kılınacağı,
bildirilmektedir. Fakat Hilye ve Bahr kitaplarında ise, önce son sünnetlerin
farz ile birlikte kılınmaları lazımdır deniyor. Techiz, tekfin ve namazı çabuk
yapmak mendubdur.
Görülüyor ki, cenaze namazı, sünnetlerden önce veya sonra
kılınır denilmiştir. Fakat, cenaze namazı için sünnetin terk edileceğini hiçbir
âlim bildirmemiştir. Bunun için, cenaze namazı kılınacağı zaman, camilerde
tesbihleri terk etmemelidir. Cenaze namazını acele kılmak vacib olduğu için
tesbihleri terk ediyoruz diyenler yanılıyorlar. Cenaze namazını acele kılmak
vacib değildir, müstehabdır. Cenaze namazını, cemaat çok olsun diyerek
bekletmek mekruh olduğu hâlde, cemaat çok olması için, cenazeyi saatlerce bekletip,
sonra acele etmek vacib diyerek, Âyet-el-kürsîyi ve namaz tesbihlerini terk
etmek pek yanlıştır. Bu yanlış âdeti ortadan kaldırarak, cenaze olunca da
Âyet-el-kürsîyi ve tesbihleri okuyanlara, okutan imam ve müezzin efendilere
müjdeler olsun.
Sual:
Cenaze namazı, namaz kılması tahrimen mekruh olan vakitlerde kılınabilir mi?
Cevap: Namaz
kılması tahrimen mekruh olan üç vakitte namaz kılmak caiz değildir. Bu
vakitlerden önce hazırlanmış olan cenazenin namazını, bu vakitlere geciktirmek
de caiz değildir. Bu vakitlerde defnetmek ise caizdir. Merâkıl-felâhda deniyor
ki:
“Bu vakitlerde cenazeyi defnetmek mekruh değildir, caizdir.”
Günün her vaktinde cenaze namazı kılmak caizdir. Beş vakit
namazdan sonraya bırakmak da şart değildir.
Sual:
Minare, okul, kitap gibi sonradan çıkan şeyler de, dinimizin yasak ettiği
bidatler içine mi girmektedir?
Cevap: Minare, mektep, kitap gibi sonradan yapılmış olan şeyler bidat yani dinde reform değildir. Bunlar dine yardımcı şeylerdir. İslamiyet bunlara izin vermiş, hatta emretmiştir. Böyle şeylere Sünnet-i hasene denir.