"Sizi sevenleri Allahü teâlâ da sever..."
27/05/2021 Perşembe Köşe yazarı V.T
Resûlullah efendimiz buyurdu ki: “Ey Ebû Bekr ve Ömer! Vallahi ben ikinizi
de seviyorum..."
Ebû Zür'a er-Râzî hazretleri hadis hafızıdır. 194 (m. 809)’da İran’da Rey
şehrinde doğdu. Şam, Cizre, Bağdat, Basra, Kazvin ve Nîşâbur’da büyük
âlimlerden hadis tahsil etti. Bunlardan biri de Ahmed bin Hanbel idi. Ebü Zür'a
264 (m. 878)’de Rey'de vefat etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden
bazıları:
Ebû Sa’îd-i Hudrî (radıyallahü anh) şöyle anlattı:
Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) efendimiz Hazreti Ebû Bekr ve
Hazreti Ömer’e (radıyallahü anhüma), “Ey Ebû Bekr ve Ömer! Vallahi ben
sizin ikinizi de seviyorum. Benim sizi sevmem sebebiyle, vallahi Allahü teâlâ
da sizi seviyor. Allahü teâlâ sizi sevdiği için, vallahi melekler de sizi
seviyor. Sizi sevenleri Allahü teâlâ da sever. Size vâsıl olana, Allahü teâlâ
da vâsıl olur. Size buğzedene, Allahü teâlâ da buğzeder” buyurdu.
Ebû Hüreyre’nin (radıyallahü anh) bildirdiği hadîs-i şerîflerde Resûlullah
efendimiz buyurdu ki: “Beş vakit namaz ve cuma namazı, büyük günahlardan
sakınan kimse için, aralarında işlenen küçük günahlara keffârettir.”
Ka’b bin Acere’nin rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte, Resûlullah efendimiz
buyurdu ki: “Haram ile gıdâlanan beden, Cennete giremez.”
Resûlullah efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” bir defa Ubey bin
Ka’b’a, ezberinde olan âyetlerden hangisinin daha yüce olduğunu sormuş, “Allah
ve Resulu daha iyi bilir” cevabını alınca, soruyu tekrar etmiş, bunun üzerine
Ubey bildiği en yüce âyetin Âyet'el-kürsî olduğunu söylemiştir. Resûlullah
efendimiz aldığı cevaptan memnun olarak Ubey’in göğsüne vurarak “Ey Ebu Münzir!
İlim sana mübarek olsun” buyurmuştur. Ayrıca Resûlullah efendimiz
“Âyet'el-kürsî, Kur’ân âyetlerinin şahıdır” buyurmuştur.
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) rivâyet etti. Resûlullah efendimiz buyurdu
ki: “Kıyâmet gününde Allahü teâlânın katında, insanların en kötüsü olarak
ikiyüzlü kimseyi görürsün.”
Said bin Müseyyeb (radıyallahü anh) buyurur ki: "Camide oturan kimse
Rabbi ile baş başa oturuyor demektir. Onun hayâdan başka bir söz söylememesi
gerekir."
Ebû Sa'îd-i Hudrî’nin (radıyallahü anh) haber verdiği hadis-i şerifte, (Cennette yüksek derecelerde olanlar, aşağıdan, gökteki yıldızlar gibi görünürler. Ebû Bekr ve Ömer onlardandır) buyuruldu.