Ehl-i sünnet itikâdı
28/07/2019 Pazar Köşe yazarı S.K
Her Müslümân, Ehl-i sünnet itikadını öğrenmeli, imanını buna göre
düzeltmelidir. Hak teâlâdan, yalvararak, bu itikad üzere daim olmayı
istemelidir.
Müslüman olmanın ilk şartı iman etmektir. Doğru iman ise, Ehl-i sünnet
itikadına uygun olarak inanmaya bağlıdır. İmam-ı Rabbani hazretleri Mektubat
kitabında şöyle bildirmektedir:
“Her Müslüman, Ehl-i sünnet itikadını öğrenmeli, imanını buna göre
düzeltmelidir. Ehl-i sünnet itikadını kısa ve öz olarak bildiriyorum. Hak
teâlâdan, yalvararak, bu itikad üzere daim olmayı istemelidir.
Biliniz ki, Allahü teâlâ vardır, birdir. Allahü teâlânın kâmil
sıfatları vardır. Noksan sıfatlar, Onda yoktur. Allahü teâlâ, insanları
yarattığı gibi, onların işlerini de yaratıyor.
Allahü teâlânın isimleri, 'Tevkifi'dir. Yani dinin sahibinin
bildirmesine bağlıdır. İslâmiyyetin bildirmediği isim söylenemez. [Onun için
tanrı dememelidir.]
Kur’ân-ı kerîm Allah kelâmıdır. Onun sözüdür. Peygamberimiz
Muhammed aleyhisselâma göndermişdir.
Müminler Allahü teâlâyı Cennette görecektir. İnanırız. Nasıl görüleceğini
düşünmeyiz. Çünkü akıl onu anlayamaz. İnanmaktan başka çare yoktur.
Allahü teâlâ, çok merhametli olduğu için, bütün ibadetlerde en hafif, en
kolay olanları emretmiştir. [Dinde zorluk yoktur, demenin manası budur. Yani
Allahu teala kolaylık emretmiştir, demektir. Yoksa, herkes, ibadetleri keyfine
göre değiştirsin demek değildir. Dinde ufak bir değişiklik yapmak imanı
giderir.]
Melekler, Allahü teâlânın kıymetli kullarıdır. Emrolunduklarını yaparlar.
Evlenmeleri yokdur.
Peygamberler “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât”, Allahü teâlâ tarafından,
ümmetlerini yanlış yoldan, doğru, ebedi saadet yoluna çekmek için
gönderilmişlerdir. Onların Allahü teâlâdan getirdikleri her haber doğrudur,
yanlışlık yoktur.
Peygamberlerin sonuncusu, Muhammed aleyhisselamdır. Onun dini bütün dinleri
yürürlükten kaldırmıştır. Onun dini kıyamete kadar bâkîdir. Kimse tarafından
değiştirilmeyecektir. İsa aleyhisselâm gökten inecek, Onun dini ile amel
edecek, yani Onun ümmeti olacaktır.
Eshab-ı kiramın (aleyhürrıdvân) hepsini sevmek lazımdır. Onları sevmek,
Peygamber efendimizin “sallallahu aleyhi vesellem” sevgisinden dolayıdır.
Aralarındaki muharebeleri iyi sebeplerden dolayı bilmelidir. Hepsine hürmet
göstermeli. Çünkü onlar, Peygamberimizin sohbetinde yetiştiler.
Muhammed aleyhisselamın kıyâmetten haber verdiği şeylerin hepsi doğrudur.
Kabir azabı, kabirde Münker ve Nekir denilen iki meleğin sual sorması,
kıyamette sual ve hesap, amellerin oraya mahsus bir terazide tartılması
doğrudur.
Orada önce Peygamberler “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât”, sonra salih
kullar, Allahü teâlânın izni ile, günahı çok olan müminlere şefâat edecektir.
Cehennemin üzerinde sırat köprüsü vardır. Müminler, bu köprüden geçip,
Cennete gidecektir. Kâfirlerin ayakları kayarak, Cehenneme düşeceklerdir.
Müminlere mükafat ve nimet için hazırlanmış olan Cennet ve kâfirlere azap
için hazırlanmış olan Cehennem [şimdi] vardır.
Müminler Cennete girince, burada sonsuz kalacaklar. Kafirler de, Cehenneme
girince, Cehennemde sonsuz kalacaklar. [İbni Teymiyye ve onun yolundakiler,
kafirlerin Cehennemde sonsuz kalacaklarını inkâr etmektedir.]
Allahü teaâlâ bizleri Ehl-i sünnet itikadı üzere daim eylesin. Bozuk
itikattan muhafaza eylesin. Âmin.