"Kabından boşaltmasaydın!"
01/04/2021 Perşembe Köşe yazarı A.U
Bir gün fakîrin biri, Peygamber Efendimizden buğday istedi.
Ekmek yapacaktı garip.
Efendimiz bir ölçek buğday verdi.
Adamcağız o buğdayı aldı.
Yarısını öğütüp ekmek yaptı.
Bir müddet sonra, kalan kısmıyla ekmek yapacaktı ki buğdayın azalmamış
olduğunu gördü.
Kap, dopdolu duruyordu.
Yine yarısıyla ekmek yaptı.
Sonra yine lâzım oldu.
Kap yine doluydu.
Hayretler içinde kaldı.
O buğdayı başka kaba boşalttı.
Efendimizin huzûruna geldi.
Ve arz etti bu durumu.
Efendimiz, onu dinleyip:
“Eğer kabından boşaltmasaydın, o buğdayı senelerce yiyecektiniz de yine
bitmeyecekti” buyurdular.
● ● ●
Tâif seferinden dönülüyordu.
Derken gece yarısı oldu.
İslâm askeri karanlıkta yürüyordu.
Çok yorgun ve uykusuzdular.
Orduda Efendimiz de vardı.
O da aynı durumdaydı.
Yâni çok yorgundu.
Ve çok da uykusuzdu.
Öyle ki, gözlerini zor açıyordu.
Böyle yorgun, uykusuz giderken önlerine bir ağaç çıktı birden.
Ortalık zifirî karanlıktı.
Efendimiz tam ağaca çarpacaktı ki, o anda koca ağaç ikiye ayrıldı.
Efendimiz, arasından geçip gittiler.
Ağaç, o hâliyle, uzun yıllar kaldı.
Ve hâlâ ziyâret ediliyor bilenlerce...