"Yüz bin söz, bir pul kadar etmez!.."
14/11/2022 Pazartesi Köşe yazarı V.T
Hamzavi Beşir Efendi İstanbul'da yetişen evliyâdandır.
Arnavutluk'un Gonca kazâsında doğdu. İstanbul’a gelerek Fâtih Câmiinde Hâce
İdris Ali ve Hâcı Kubây isimlerinde iki mübârek zattan Hamzaviyye yolunun
edeblerini öğrendi ve icazet aldı.
Hocası Hacı Kubây'ın vefâtından sonra ve Allahü teâlâyı zikir
ile meşgul olurken diğer taraftan da kendisine gelen talebelere Ehl-i sünnet
yolunu öğretmek için gayret sarf etti. Yediden yetmişe her yaştan kişinin
meseleleriyle ilgilenir herkese güleryüz ve tatlılıkla muâmele eder ve herkesin
istidâdına göre nasîhat ederdi. Uzaktaki talebelerine de mektuplar göndermek
sûretiyle dînin emirlerini ve yasaklarını hatırlatırdı. Talebelerine göndermiş
olduğu mektubun bir bölümü şöyledir:
"Ey enbiyâ ve evliyânın sırrına âşık olanlar ve buna
kavuşmayı isteyenler! Nedir bu hâliniz? Sizler yalnız istigfâr okuyup, Allahü
teâlânın sevgisini elde etmeye gayret gösterip, ilâhî tecellilere kavuşuyor
musunuz? İşlerinizde, sözlerinizde dînin emirlerine uymanızı isterim. Sakın ha!
Dînin emirlerine muhâlif olarak, kendi aklınıza göre konuşmayınız. Dînin
emirlerine uymakta aslâ ihmâlkârlık göstermeyiniz. Zâhirinizi dînin emirlerine
uymakta, bâtınınızı Allah sevgisi nûru ile süslemeniz gerekir. Birbirinizle
buluştuğunuz zaman, birbirinize sevgi ve tevâzu gösteriniz. Birbirinizle dînin
emirleri ve tasavvuf yolunun âdâbı gereğince faydalı şeyler konuşup,
mâlâyânîden (boş sözlerden) sakınasınız. Yüz bin söz, bir pul kadar etmez. Söz,
mânâyı bilmek ve bulmak içindir. Canın kurtuluşu, mânâ iledir. Söz ile kurtuluş
olmaz. Şimdi her biriniz, yolumuzu candan tâkip edip, mânâya kavuşmak, nefis ve
şeytanın hîlesinden kurtulmak için, cenâb-ı Rabb-ül-âlemîne tam bir teveccüh
ile teveccüh eyleyesiniz, yönelesiniz. Mârifet sanıp, sattığınız (sarf
ettiğiniz) sözlerden sakınmanız gerektiğini bilmelisiniz. Haramdan
sakınmalısınız. Her kim dikkat etmeyip, dînin emrine uymayan bir iş yaparsa
bizden değildir. Onun dilini kesmek lâzımdır."
Otuz altı sene insanlara doğru yolu gösteren Beşir Efendi, feyiz ve mârifet yaydı. 1661 (H.1072) senesinde 90 yaşı civârında iken bâzı hasedciler ve kötü kimseler tarafından şehîd edilerek denize atıldı. Böylece kabr-i şerîfi, bahr-ı rahmet-i Rahmân oldu.