Süleyman aleyhisselama hediye götüren karınca!..
12/11/2022 Cumartesi Köşe yazarı A.D
Malum olduğu üzere, Süleyman aleyhisselam, hem Padişah hem
de Peygamberdi.
Padişah olduğu zaman devlet reisleri kendisine hediyeler
getirmeye başladı.
Bir karınca da, çekirge bacağını ağzına almış, saraya doğru
gidiyormuş. Kendisine "Nereye gidiyorsun?" diye soranlara şöyle cevap
vermiş:
-Süleyman
aleyhisselama hediye götürüyorum.
-Yahu ona, devlet adamları gidiyorlar, çok büyük hediyeler götürüyorlar, bu
çekirgenin bacağı da ne oluyor ki?
-Öyle
demeyin, hazreti Süleyman'a kim hediye getirdi, diye listeye yazacaklar. Ben
adımı yazdıracağım. Bacağı yazdırmayacağım!
Evet, karıncadan ibretli bir cevap... Herkes tarafını belli edecek. Başka çare
yok; çünkü ahirette iki yer var: Biri Cennet, biri de
Cehennem. Üçüncü bir yer yok. Orada soracaklar:
-Sen hangi taraftasın?
***
İbrahim aleyhisselam ateşe atılacağı zaman, yine bir karınca, ağzıyla su
taşıyor. Mübarek bir zat diyor ki:
-Sen yaklaşamazsın bile bu ateşin yanına, bu suyla bu ateş söner mi?
-Sönmez
elbette, sönmeyeceğini ben de biliyorum.
-Peki, niye taşıyorsun?
-Tarafımı
belli ediyorum. Ben ateşi söndürenler tarafındayım...
Diğer tarafta ise yılan devamlı üflüyor. Yılana diyor ki:
-Sen ne yapıyorsun böyle?
-Ben
de ateşi körüklüyorum.
-Neden yapıyorsun?
-Tarafımı
belli ediyorum, ben zulmedenler, sokanlar tarafındayım...
Allahü teala nasıl ki hayvanları iki grupta yaratmışsa,
insanları da iki grupta yaratmış: Biri ateşi körükleyenler, diğeri ateşi
söndürenler... Cenab-ı Hak bizi ateşi söndürenlerden eylesin!
Din büyükleri buyuruyor ki: "Herkes bir yola giriyor. Ne mutlu bize ki,
Ehl-i sünnet âlimlerinin gösterdiği yola girdik. Bu yol bizi Cennete götürür.
Bu çıkar yoldur, sonu güzeldir! O kadar çok güzeldir ki, Şah-ı Nakşibend
hazretleri, (Biz o yolun sonunu, en başa koyduk) buyuruyor.
En başa koyduk demek, sizi uyandırdık demektir. Herkes bu işin sonunda
uyanırken, onlar işin başında bizi uyandırdılar. Yani, doğruyu, yanlışı, iyiyi
kötüyü öğrettiler. Dünyada en zor iş budur, hangisi doğru, hangisi yanlış
bilmektir. Bunu bilmek mümkün değildir; ancak biri söylerse, biri öğretirse
insan bilebilir. Bize, elhamdülillah bunu öğrettiler..."