Avrupalılar niçin dinlerini terk ederek Müslüman oluyorlar?
03/11/2019 Pazar Köşe yazarı S.K
Muhammed Emin Hobohn: “Tam ve kusursuz olan, ancak İslâm dinidir. Her akl-ı
selim sahibi bir kimse, hiç tereddütsüz İslamiyet’i kabul eder. Ben de böyle
yaptım."
Başka dinden oldukları hâlde, İslam dinini çok dikkat ile inceledikten
sonra Müslüman olanlara (Niçin Müslüman Oldunuz?) diye sorulduğunda,
gayet açık ve samimi olarak cevap vermişlerdir. Bunlardan birisi de MUHAMMED
EMÎN HOBOHN’dur (Alman). İslamiyet hakkında özetle şunları söylemektedir:
Avrupalılar niçin dinlerini terk ederek Müslüman oluyorlar? Bunun birçok
sebepleri vardır. İslâm dininin esas kaideleri o kadar mantıkî, o kadar
doğrudur ki, dinde, hakkı, hakikati arayan bir insanın bunları kabul
etmemesi imkânsızdır. Meselâ, İslam dini, bir tek ilâh bulunduğunu bildirir.
İslâm dini, bütün insanların, Allahü teâlânın kulu olarak birbirlerine eşit
olduğunu bildirir. “Allah” ismi, bizim içimize emniyet ve huzur
getirir. Fakat Hıristiyanlık dini, bu huzuru verememektedir. İslâm
dini, yalnız dünya değil, ahiret için de bize yol göstermektedir. Ahirette
rahat etmek için dünyada ne yapmak lâzım olduğunu, çok açık bir şekilde
öğretmektedir. Allahü teâlânın, ahirette insanlardan, dünyada
yaptıkları işler hakkında adilane hesap soracağını bilmek, onları dünyada doğru
ve dürüst hareket etmeye sevk eder. Bu büyük din, hiçbir dünyevî polis
teşkilatının yapamayacağı bir şekilde, insanları kontrol etmekte ve onların
daima doğru yolda kalmalarını temin etmektedir.
İslâm dininin Avrupalılar tarafından seçilmesinin başka bir sebebi de,
ibadet şeklidir. [Müslüman namazı Allahü teâlânın emri olduğu için kılar.
Rabbimizin emirlerinde birçok hikmet ve fayda vardır. Onun emirlerine uyan o
faydalara da kavuşur.] Namaz, insanlara daima zamanında iş yapmayı, oruç ise,
iradesini kuvvetlendirmeyi öğretir. Hayatta başarı için, (Zamanında iş
yapmak ve iradesine hâkim olmak) son derece önemlidir?
Ben, dünyada birçok yerlerde ve çevrelerde, diplomat ve misyoner olarak
bulundum. Diğer dinleri, sosyal nizamları dikkat ile inceledim. İslamiyet kadar
doğru, İslamiyet kadar mükemmel, ne bir din, ne de sosyal bir sistem gördüm!
Dünya işlerinde en büyük idare şekli olduğu zannedilen Batı'daki demokrasi
ve benzeri sistemlerde bazı doğru noktalar vardır. Fakat bunların hiçbiri tam
değildir. Hepsinde birçok noksanlar vardır. Tam ve kusursuz olan ancak
İslâm dinidir. İnsanları yükseltecek olan amil, Avrupalıların
buluşu olan sosyal düşünceler değil, ancak ve ancak İslâm dinidir. Bunun için,
her sağduyu sahibi bir insan hiç tereddütsüz İslamiyet’i kabul eder. Ben de
böyle yaptım. İslamiyet, insanın rahîm ve gafûr (merhametli ve affedici) olan
ve doğru yolu gösteren Allahü teâlâya, kendini teslim etmesi demektir. Bundan
daha güzel ne olabilir?