Bu dünyada bütün insanlar imtihanda!
31/10/2019 Perşembe Köşe yazarı S.A
Kimi zenginlik ile, kimi fakirlikle, sıhhatli olanlar sıhhatleri ile, hasta
olanlar da hastalıkları ile imtihan olunur. Kazananlar olabildiği gibi
kaybedenler de çoktur...
Bütün insanlar, bir imtihan salonu olan şu dünyada
imtihandadırlar. İmtihan şekilleri ayrı ayrıdır: Kimi zenginlik ile, kimi
fakirlikle, sıhhatli olanlar sıhhatleri ile, hasta olanlar da hastalıkları ile
imtihan olunurlar. Kazananlar olabildiği gibi kaybedenler de
çoktur. Peygamber efendimiz aleyhisselâm ibret alalım diye Eshabına,
dolayısı ile biz ümmetine geçmiş zamanlarda meydana gelen bazı hadiseleri
buyurmaktadır. Hadis-i şerif olduğu için bu artık bir hikâye değil bir
vâkıadır. Vakıa şöyle:
Rabbimiz Benî İsrâil zamanında yaşamış üç kulunu özel bir imtihana tâbi
tutmuş. Birincisi sedef hastası, yüzünün ve cildinin renkleri değişik
biçimde. O da bundan çok sıkılıyor, insanların içine çıkmak istemiyor. Rabbimiz
o adama insan suretinde bir melek gönderir. Ona sorar "en çok
sevdiğin şey nedir?" diye. O da "istediğim güzel bir
yüz, güzel bir cilttir. İnsanlar benden nefret etmesinler diye..." cevap
vermiş.
Melek yüzüne elini sürdü, o çirkin manzara bitti, istediğine kavuştu. Tabii
ki çok sevindi. Melek tekrar sordu "hayvanlardan en çok sevdiğin
hangisidir?" O da "deveyi çok seviyorum" demiş.
Ona hamile bir deve vermiş ve "mübarek olsun" diye
de dua etmiş...
Melek bu defa kel bir adama gelmiş en çok sevdiği şeyi sormuş, o da "kellikten
kurtulmayı arzu ediyorum" diye cevap vermiş. Onun da başına elini
sürmüş, bir anda çok güzel saçlar meydana çıkmış. Ona da "hayvanlardan
hangisini seversin?" diye sormuş. O da "bir ineğim
olsun isterim" diye cevap vermiş. Ona da yine hamile bir inek
vermiş, mübarek olması için ona da dua etmiş...
Aynı melek bu defa kör bir adama gelmiş, en çok sevdiği şeyin gözlerinin
açılması olduğunu öğrenmiş ve en çok sevdiği hayvanın da koyun olduğunu
söyleyince ona da bir koyun vermiş ve dua etmiş...
Aradan seneler geçmiş, her üç hayvandan sürüler meydana
gelmiş... Melek ilk geldiği kıyafetiyle sedef hastasına gelmiş, fakir
olduğunu anlatmış, sadaka istemiş. O da cevap olarak "fakirler
çok, hangi birine yardım edeyim?" deyince, melek ona eski hâlini
hatırlatmış. O da "hayır ben bu serveti babamdan elde ettim" demiş.
Melek, "eğer yalan söylüyorsan eski hâline dön!" diye
beddua etmiş, eski hâline gelmiş...
Aynı hadise kel adam için de meydana gelince o da eski hâline dönmüş.
İmtihanı yalnız âmâ olan kazanmış. "Doğrudur ben âmâ idim,
fakir idim. Bu nimetler Rabbimizin ihsanıdır. İstediğin kadarını al!" deyince
melek; "Servetin mübarek olsun, imtihan oldunuz. Sen kazandın ama
iki arkadaşın kaybetti!"
Ne bahtiyardır imtihanı kazanan. Ne bedbahttır imtihanı kaybedenler...