Ey genç, seni sevdim!
06/08/2020 Perşembe Köşe yazarı A.U
Balıkesir erenlerinden Yürek Dede zamanında bir (genç)
vardı.
Elinde sazıyla köy köy dolaşırdı.
Saz çalıp, eğlendirirdi insanları.
Bir gün bu Velî zât ile karşılaştı.
Onu görünce heybetinden korktu!
Ve sazını sakladı eteğine.
Kendisini azarlayacağını sandı.
Lakin mübârek azarlamadı.
Hatta şefkatle;
“Ey genç, seni sevdim, bize gel oturup konuşalım, sohbet ederiz” buyurdu.
Bu iltifâta şaşırdı delikanlı!
“Peki efendim” dedi.
Ve o gün katıldı sohbete.
Üstelik büyük (zevk) aldı.
Ayrılırken de;
“Efendim, izniniz olursa her gün sohbetinize gelmek istiyorum” dedi.
Buyurdu ki:
“Tabii, her gün bekliyorum.
“Ama bir şartım var hocam.”
“Hayrola, neymiş o şartın?”
“Saz çalmama izin vereceksiniz.”
“Pekâlâ” buyurdu.
Ardından sordu:
“İyi de, neden bu şartı koşuyorsun evlâdım?”
Çünkü alışmışım buna.
Vazgeçmem imkânsız.
Buyurdu ki:
“Peki, çal çalabilirsen!”
Genç ayrılıp eve geldi.
Ancak tamâmen değişmişti kalbi.
Evde ilk işi sazı kırmak oldu.
Saz tutkusu silinmişti kalbinden.
Hattâ saza olan sevgisi, (nefret)e dönüşmüştü.