Edep timsali bir velî Seyyid Muhammed Sâlih
08/07/2023 Cumartesi Köşe yazarı A.D
Seyyid Sâlih hazretleri
buyurdu ki: "Kabrimi ağabeyim Seyyid Taha hazretlerinin kabr-i
şerifinin ayak ucuna kazınız..."
Seyyid Muhammed Sâlih "rahmetullahi teâlâ aleyh"
Osmanlılar zamanında Anadolu'da yetişen evliyanın en büyüklerindendir.
Silsile-i aliyyenin otuz ikincisidir. Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin
onbirinci torunu ve Seyyid Tâhâ-i Hakkârînin kardeşidir. 1281 [m. 1865]
senesinde Nehrîde vefât etti...
Seyyid
Sâlih, küçük yaşta Kur'ân-ı kerim okumayı öğrendi. Çok zekiydi. Kısa zamanda
Kur'ân-ı kerimi ezberledi. Medreseye giderek tefsir, hadis, fıkıh gibi zahiri
ilimlerle, zamanın fen ve edebiyat bilgilerini öğrenerek büyük bir âlim oldu.
Tasavvufta da yetişerek, kalb ilimlerinde marifet sahibi olmak için, ağabeyi
Seyyid Taha-yı Hakkâri'nin sohbetiyle şereflendi. Senelerce ona hizmet etti.
Mübarek teveccühlerine kavuştu. Vilayet derecelerinde çok yükseldi. Hocası, ona
icazet vererek, talebe yetiştirmek üzere Berdesur'a gönderdi. Seyyid Sâlih
hazretleri orada talebe yetiştirmeye başladı...
Seyyid Taha hazretleri vefat edeceği zaman ona kendisinden sonra makamlarına
kimin oturacağı sorulunca; "Biraderim Sâlih, kâmil ve olgundur. Herkesin
başı onun eteği altındadır" buyurarak Seyyid Sâlih'i yerine bıraktı. Hasta
kalblere şifa olan sohbetleri ile, âşıklarının kemâle gelmesine, Hakk'a
yaklaşarak veli birer zat olmalarına vesile oldu...
Seyyid Taha hazretlerinin oğlu Ubeydullah, babasının yerine geçen amcası Seyyid
Sâlih hazretlerine talebe olmayıp diğer halifesi Seyyid Fehim hazretlerine tâbi
olmak istedi. Fehim-i Arvasi ise ona; "Muhterem babanız, yerine Seyyid
Sâlih hazretlerini tayin ettiler. Bu sebeple siz de, biz de onun sohbetine
gidip, ona tâbi olmamız lazımdır" buyurdu. Buna rağmen Ubeydullah, buna
itiraz eyledi. Bunun üzerine Fehim-i Arvasi; "Mübarek hocamızın kabr-i
şerifine gidelim ve soralım. Ne buyururlarsa yapacak mısın?" buyurdu. O
da; "Yaparım" dedi. Gittiler...
Kabristana
girişte ayakkabılarını çıkarıp, kabrin yanına vardılar. Daha hiçbir şey
söylemeden Taha-yı Hakkâri hazretlerinin; "Fehim, Ubeydullah'ı, kardeşim
Sâlihe götür" buyurduğunu işittiler. Ubeydullah, babasının bu emrine
uyarak, süratle amcasının huzuruna koştu...
Seyyid Sâlih, 1865 yılında hastalandı. Talebelerini toplayarak her biriyle
vedalaştı, helalleşti. Vasiyetini bildirdi. Kabriyle ilgili olarak da;
"Kabrimi ağabeyim Seyyid Taha hazretlerinin kabr-i şerifinin ayak ucuna
kazınız. Edebi gözetip kabirde de mübarek ayakları başımın üstüne gelecek
şekilde olmasını sağlayın. Bizden sonra Seyyid Fehime tâbi olun" buyurdu.
Sonra talebelerinin Kur'ân-ı kerim tilavetleri arasında vefat edip,
sevdiklerine kavuştu...
Allahü teala şefaatlerine nâil
eylesin. Âmin...