“Öldüğümde, yüksek sesle ağlamayın!”
04/07/2023 Salı Köşe yazarı A.U
Mevlânâ Hâlid-i
Bağdâdî hazretlerinin son günleriydi.
Sevdiklerini çağırdı
ve;
“Öldüğümde, yüksek
sesle ağlamayın!” buyurdu.
Sevdiği bir talebesi
vardı.
Seyyid İbni Âbidîn.
Fevkalâde bir edeple;
“Bu gece, bir rüyâ
gördüm efendim” diye arz etti.
Hocası merak edip
sordu:
“Hayırdır, ne gördün?”
“Osmân-ı Zinnûreyn
hazretleri vefat etmiş, cenâze namazını da ben kıldırdım” dedi.
Büyük velî dinledi ve;
“Bu rüyânın tâbiri
şöyledir ki, yakında ben vefat ederim. Namazımı sen kıldırırsın. Zîra ben
Hazret-i Osmân'ın evlâdıyım” buyurdu.
Sonra odasına çekildi.
Ve aile efrâdına
buyurdu ki:
“Şu anda tâuna
yakalandım, benden bir şey istemeyin. Zîra Rabbimle meşgulüm.”
Sağ yanı üzerine,
kıbleye karşı yattı. O anda her âzâsından, hattâ saç tellerinden bile Rabbini
zikrettiği açıkça belli oluyordu.
En son bir âyet okudu.
Bu âyet-i kerîmede
meâlen;
(Ey mutmainne olan
nefis! Sen Rabbinden, Rabbin de senden râzı olmuş olarak Cennetime gir) buyuruluyordu.
Mübârek rûhu ayrıldı.
Arş-ı âlâ’ya yükseldi.
Cenâze namazını
talebesi kıldırdı.
Ve Kasiyun Tepesi'nde defnedildi...