Azarlaması çok olanın arkadaşı az olur!..
27/06/2023 Salı Köşe yazarı V.T
Geredeli Abdullah Efendi Osmanlı evliyasındandır. Bolu’nun
Gerede kazasında doğdu. On dokuzuncu asrın sonlarında yaşadı. Tasavvufta
Mustafa Sâfî Efendinin derslerinde ve sohbetlerinde kemâle erdi. 1853 senesinde
yapılan Rusya seferine katıldı. Bu seferde cihâd etti. Silistre muhâsarasında
bulundu. Sohbetlerinde buyurdu ki:
"Kötü huylu birinin bana arkadaş olmasından ziyâde, güzel
huylu günahkâr birisinin arkadaş olmasını arzu ederim."
"İlim tahsîli doğru bir niyet ve temiz bir gâye ile olursa,
bundan daha yüksek amel olmaz. Fakat çokları ilmi, gereğini yapmak için tahsîl
etmiyor. Bilakis ilmi dünyâlık elde etmek için bir ağ gibi kullanıyor."
"Nice neşeli ve sevinçli kimseler vardır ki, onlara nasib
olacak kefenlikler dokunup satışa çıkarılmıştır bile."
"Ağlamak, gözün ağlaması değil, kalbin ağlamasıdır. Adam
var ki gözleri ağlar, fakat kalbi hastadır. Çünkü münâfıkların ağlaması,
kalpten ve içten değil, sâdece baştaki gözden gelir."
"Ümmetlerin her biri, Rahmânın yolu üzerine oturmuş kötü
âlimler yüzünden helâk olurlar. Onlar habis amelleri ile Allahü teâlânın yolunu
kesmiş, insanlara engel olmuş olurlar."
"İblis, üç şeyden biri ile âdemoğlunu tuzağına düşürür.
Birincisi kendini beğenmesi, ikincisi amelini gözünde büyütmesi, üçüncüsü
günahlarını unutmasıdır."
"Kulun amelini güzelce edâ etmesi kadar şeytanın belini
kıran bir şey yoktur. Zîrâ Allahü teâlâ meâlen; (Hanginizin daha güzel amel edeceğini
imtihan etmek için...) [Mülk sûresi: 2] buyurdu. Kul,
kırk yaşına bastığı zaman bütün isyân ve günahlardan tövbe etmezse, şeytan onun
alnını sığar durur ve; 'Felah ve kurtuluştan uzak kalan bir yüze feda
olayım' der."
"Sakın şüpheli bir şeyle Mekke yoluna koyulayım demeyiniz.
Biliniz ki haram ve şüpheli şeylerden bir dirhemin altıda biri kadar bir hakkı
sâhibine iâde etmek, içinde şüpheli kazanç bulunan malla yapılacak beş yüz
nâfile hacdan Allah yanında daha kıymetlidir."
"Azarlaması çok olanın arkadaşı az olur. Kim fâcir, zâlim kimseye yardım ederse, onu günahlara karşı kamçılamış olur. Kim alçak kişiden medet umarsa, kendisine ihânet etmiş olur. Kim ilmiyle âmil olmayandan ilim öğrenmek isterse, câhilliğini arttırmış olur. Kim ahmak adama ilim öğretmeye çalışırsa, şüphesiz ömrünü faydasız bir şeyle geçirmiş olur. Kim nanköre iyilik ederse, nîmeti zâyi etmiş olur."