"Ona söyle! Köyüne gidip, ayran içsin!.."
08/03/2024 Cuma Köşe yazarı A.D
Anadolu köylülerinden biri, Hucre-i se’âdette belli bir hizmet yaparmış.
Ateşli bir hastalığa yakalanmış ve canı ayran istemiş!
Resûlullah Efendimizi “sallallahü aleyhi ve sellem” hayatta iken
de vefatından sonra da, vesile ederek dua etmek sahihtir ve
caizdir. Bunun gibi, evliyayı, salihleri vesile ederek dua etmenin
caiz olduğunu hadis-i şerifler göstermektedir. Peygamber Efendimizin ve
evliyanın kabirleri yanında, onları vesile ederek yapılan dualar
çabuk kabul olunur.
İmâm-ı Mâlik hazretleri, halife Mensûr'a “rahime-hümullahü
teâlâ” "Hucre-i se’âdet" önünde duâ edenlerin çok uyanık
olmaları lâzım geldiğini nasihat etmiştir. O makâma uygun edebi ve saygıyı
gösteremeyecek olanların, Medîne-i münevverede çok kalmaları doğru olmaz.
İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe “rahmetullahi aleyh” de bu hususta buyurdu
ki: "Biz Bağdâd'da, kalbimiz burada olmak; biz burada, kalbimiz
Bağdâd'da olmaktan dahâ iyidir..."
Duanın kabulü için, Ehl-i sünnet itikadında olmak, haram işlemekten,
özellikle haram yemekten, içmekten sakınmak, farzları yapmak, Allahü teâlâdan
istediği şeyin sebebini öğrenip, bunu aramak gerekir.
***
Anadolu köylülerinden biri, Medîne-i münevverede senelerce kalmış, evlenmiş
ve Hucre-i se’âdetde belli bir hizmet yaparmış. Ateşli bir hastalığa
yakalanmış. Canı ayran istemiş. "Eğer köyümde olsaydım, yoğurtdan ayran
yapdırıp içerdim" düşüncesini gönlünden geçirmiş. O gece, Resûlullah
“sallallahü aleyhi ve sellem” (Şeyh-ul-Harem) efendiye rüyâda
görünüp, o kimsenin yapdığı işin başkasına verilmesini emir buyurmuş.
Şeyh-ul-Harem, "Yâ Resûlallah! O hizmeti, ümmetinden filan kimse
yapmakdadır" deyince, (O kimseye söyle! Köyüne gidip, ayran içsin!) buyurmuştur...
Ertesi gün, bu emir kendisine bildirilince, köylü "başüstüne"
diyerek memleketine gitmiştir...
Yalnız gönülden geçen bir düşünce, bu kadar zarar verince, Allah korusun,
şaka bile olsa, uygunsuz bir sözün yâhut edebe uymayan bir hareketin ne
büyük bir zararı olacağını bundan anlamalıdır...
"Hucre-i se’âdet"i ziyâret edenlerin çok uyanık olmaları
lâzımdır. Gönlünde dünyâ düşünceleri bulunmamalıdır. Muhammed aleyhisselâmın
nûrunu ve derecesinin yüksekliğini düşünmelidir. Dünyâ işlerini ve büyük
kimselerle görüşüp fayda sağlamayı ve alışveriş düşünenlerin duâları kabûl
olmaz. Dileklerine kavuşamazlar.
Hucre-i se’âdeti ziyâret etmek çok şerefli bir ibâdetdir. Buna
inanmayanların, Müslümânlıktan çıkmalarından korkulur. Çünkü bunlar,
Allahü teâlâya ve Onun Resûlüne ve bütün Müslümânlara karşı gelmiş olur. Mâlikî
âlimlerinden birkaçı, Resûlullah Efendimizi “sallallahü teâlâ aleyhi ve
sellem” ziyâret etmek vâcibdir demiş ise de, müstehab olduğu söz birliği ile
bildirilmiştir. (Kıyamet ve Ahıret)