Test usulü ile ilk zekâ testi
29/11/2019 Cuma Köşe yazarı O.Ü
Amerikalı Terman: “Test usulü ile zekâ ölçmesi, ilk olarak
Osmanlılarda yapıldı.”
Sual: İnsanların zekâlarını ölçme işini, Müslümanlar da yapmışlar mıdır?
Cevap: İnsanların zekâları eşit değildir. Zekânın en üstün derecesine Deha denir.
Zekâ, test usulü ile ölçülür. Yirminci asrın tanınmış psikologlarından
Amerikalı Terman; “Test usulü ile zekâ ölçmesi, ilk olarak Osmanlılarda
yapıldı” diyor.
Osmanlı orduları Avrupa'da ilerliyor, Viyana elden gidiyordu. Viyana
gidince, bütün Avrupa'nın Müslümanların eline geçmesi çok kolay olacaktı.
Osmanlılar, Avrupa'ya İslam medeniyetini getiriyor, ilim, fen, ahlak nurları,
Hıristiyanlığın kararttığı, uyuşturduğu yerlere, zindelik, insanlık, huzur,
saadet saçıyordu. Asırlarca, diktatörlerin, kapitalistlerin, papazların
zulümleri altında inleyen, barbarlaşan Avrupa, İslam adaleti, İslam ilimleri,
İslam ahlakı ile, insan haklarına kavuşuyordu. Avrupa diktatörleri ve öncelikle
Hıristiyan kiliseleri, Osmanlı ordularına karşı son gayretlerini harcıyorlardı.
Bir gece, İstanbul'daki, İngiliz sefîri, Londraya tarihî mektubunu
yolladı.
“Buldum, buldum! Osmanlı ordularının ilerleme sebebini buldum. Onları
durdurmanın yolunu buldum” diyor ve şöyle yazıyordu:
“Osmanlılar ele geçirdikleri her yerde din, ırk farkı gözetmeksizin,
seçtikleri çocukların zekâlarını ölçüyor, ileri zekâlıları ayırarak,
medreselerde okutup, İslam terbiyesi ile yetiştiriyorlar. Bunlar arasından da
seçtiklerine, saraydaki Enderun denilen yüksek okulda, o zamanın en ileri
bilgilerini veriyorlar. İşte, Osmanlı siyaset adamları, başkumandanları, böyle
seçilen, yetiştirilen keskin zekâlı şahsiyetlerdir. Sokullular, Köprülüler,
böyle yetişmiştir. Osmanlı akınlarını durdurmak, Hıristiyanlığı kurtarmak için
biricik çare, enderun mekteplerini ve medreseleri dağıtmak, onları içeriden
yıkmaktır!”
Bu mektuptan sonra, İngiltere'de Müstemlekeler Nezâreti kuruldu. Burada
yetiştirilen casuslar ve Hıristiyan misyonerleri, yalan propaganda ve yaldızlı
vaatlerle avladıkları cahilleri Osmanlı devletinin kilit noktalarına
yerleştirmeye, bu kuklaların eli ile; medreselerden fen, ahlak derslerini,
hatta, yüksek din bilgilerini kaldırmaya, Müslümanları cahil bırakmaya uğraştılar.
Bu sinsi kampanyalarında, Tanzimat'tan sonra tam başarı sağladılar ve böylece
Osmanlı devleti yıkıldı.