Papazlar, verecek cevap bulamadılar!
02/12/2019 Pazartesi Köşe yazarı V.T
Taflâtî hazretleri, Fransızlar tarafından esîr edilmişti. Onu Malta adasına
götürdüler...
Muhammed Taflâtî hazretleri hadîs ve Hanefî mezhebi fıkıh âlimidir. Fas’ta
doğdu. 1191 (m. 1777)’de Kudüs’de vefât etti.
Taflâtî hazretleri, deniz yoluyla Mısır’a saldıran Fransızlar tarafından
esîr edildi. Onu Malta adasına götürdüler. Orada papazların ileri gelenlerinden
biri, Taflâtî’ye şöyle dedi:
“Ey Muhammedi! Îsâ’nın (aleyhisselam) hakîkati, ilâhın hakîkati ile
birleşip tek bir hakîkat olmuştur.” Bunun üzerine Taflâtî;
“Eğer mesele dediğin gibi olsa idi, İlâh ve Îsâ’nın (aleyhisselam)
hakîkatlerinin birleşmelerinden önce, şu üç ihtimalden birisinden başkası
tasavvur edilemezdi. Ya ikisi de kadîm, yahut ikisi de hadîs (sonradan var
olan) veya birisi kadîm diğeri hadîs olurdu. Hâlbuki bütün bu ihtimaller
bâtıldır. O zaman bu ihtimallere göre düşünülen birleşme de hükümsüz olur.
Meselâ birinci ihtimâle; yani hakîkatlerin birleşmesinden önce
ikisinin de kadîm olmalarına gelince, böyle düşünmek kati olarak her
ikisinin de hadîs olduklarına götürür. Çünkü birkaç şeyden meydana gelmek,
sonradan var olanların temel husûsiyetlerindendir. Hadîs yani sonradan var
olan şey ilâh olamaz, ikinci ihtimâlin, yani her ikisinin de hadîs olması
da bâtıldır. Çünkü ilâhın hadîs olması muhaldir (mümkün değildir). Üçüncü
ihtimâle gelince, bu da bâtıldır. Böyle düşünmek de imkânsızdır. Çünkü bu
ihtimâlde, kadîm olan ilâhın terkibden sonra hadîs olması, hadîs olanın da
kadîm olması lâzım gelir. Böyle bir durum ise hakîkatlerin değiştiklerini
söylemek demek olur ki, böyle bir şey bâtıldır... Hem sonra bu üçüncü
ihtimâlden iki zıd şeyin, ilâh ile ilâh olmayanın, ilâhın yarattığı bir şeyin
birleşmesi hâli ortaya çıkar ki, böyle iki zıddın birleşmesini hiçbir akıl
sahibi söylememiştir” dedi.
Papazlar bu sözler karşısında verecek cevap bulamayıp, şaşırıp kalınca,
ileri gelenlerinden ve en bilgili olanı; “Bu pek ince ve derin bir mesele olup,
bizim akıllarımız bunu anlayamaz” dedi. Bunun üzerine hazreti Taflâtî; “Bunlar
bizde sonda değil başlangıçta öğrenilen bilgilerdir” dedikten sonra papazların
ileri gelenine; “Doğru söyle! Îsâ aleyhisselâm puta (hâşâ) tapınır mıydı?” diye
sorunca, papaz; “Hayır, Hazreti Îsâ haça tapmaz idi. Ancak haç, Hazreti Îsâ’dan
sonra ortaya çıkmıştır. Fakat biz ilâhın benzerine tapıyoruz” dedi. Taflâtî;
“Doğru söyle! Allahü teâlâ başkasına benzer mi?” diye sorunca, papaz; “Hayır
benzemez” dedi. Bunun üzerine Taflâtî; “Öyleyse şu haçı katran ve ziftle yakmak
gerekir” dedi.