Çocuk terbiyesinde dikkat edilecek hususlar...

26/07/2020 Pazar Köşe yazarı S.K

Çocuk, büyüklerini taklit eder. Bunun için, önce kendimiz, sözlerimizle ve davranışlarımızla iyi örnek olmaya çalışmalıyız.

 

Her Müslümanın birinci vazifesi, evladına İslamiyet’i ve Kur’ân-ı kerimi öğretmektir. Evlat büyük nimettir. Nimetin kıymeti bilinmezse, elden gider. Bunun için (Pedagoji) yani çocuk terbiyesi, İslam dininde çok kıymetli bir ilimdir. Çocuklarımıza dinimizi, Allahü tealanın emirlerini sevdirerek, teşvik ederek öğretmeli, İslam ahlakını, güzel davranışları da onlara örnek olarak ve İslam âlimlerinin ve evliya zatların örnek yaşayışlarını anlatarak kazandırmalıyız. Bunları, tatlı dil ve güler yüzle, heveslendirerek anlatmalı, kırıcı davranışlardan son derece sakınmalıdır. Bu hususta dikkat edilecek şeylerden bazıları şöyledir:

Çocuğa sevgi, şefkat, ilgi ve takdir ile yaklaşmalı. Onun yanında güler yüzlü olmaya çalışmalı. Üzüntülü ve asık çehreli hâlimizden hemen etkilenir.

Çocuğa bir şeyi sözle anlatmak yerine, bizzat yaptırarak öğretmek daha uygundur. Mesela “yemekten önce ellerini yıka” diye yüz defa söylemektense, “hadi ellerimizi yıkayalım” diyerek birlikte yapmak daha etkilidir.
Çocuğun oynamaya, anne, baba, dede, nine ve kardeşleriyle konuşmaya ihtiyacı vardır. Sevgi ve saygı içerisinde olan böyle muhabbetler çocuğu geliştirir, ruhen rahatlatır.

Ona, kusurlarını kabul etmesi öğretilmeli. Çocuğun yanlışları da olur. Hemen cezalandırmamalı. Yanlışı izah edilmeli, zararı anlatılmalı.

''Sen adam olmazsın'' gibi suçlamalardan kaçmalı. Çocuk kendisine soğuk, kırıcı davranan büyüklerinin kendisini sevmediğini zannedip bunalıma girebilir. Bu hususta dikkatli olmalı. Bunlar, çocuğun kendine güvenini azaltır, kişilik sahibi olmasını engeller.

Ona verilen işi takip etmeli, denilen işi yapmamışsa kızmamalı, verilen işi zamanında yapmanın önemi anlatılmalıdır. Nasihati yalnız iken yapmalı, insan içinde yapmamalı. Kardeşler arasında ayırım yapmamalı. Çocuğa, yapmayacağı bilinen şeyleri söylememeli. Yerine getiremeyeceğimiz sözü vermemeli.
Evliya menkıbelerinin, (dinî hikâyelerin), zekâsının gelişmesinde ve onlardan alacağı derste rolü büyüktür. Bunlar hassas şekilde seçilip anlatılmalı.

(Kişinin dini, arkadaşının dini gibi olur) hadis-i şerifi esas alınmalı, iyi arkadaş edinmesi sağlanmalı. (Tablet, cep telefonu, televizyon, internet gibi şeylerin de kötü birer arkadaş olabileceği unutulmamalı ve bunlarla devamlı baş başa bırakılmamalı.)
Çocuğa karşı ne kadar sabırlı ve anlayışlı olursak o kadar başarılı oluruz. 

Çocuk, büyüklerini taklit eder. Bunun için, önce kendimiz, sözlerimizle ve davranışlarımızla iyi örnek olmaya çalışmalıyız.

Velhasıl, atalarımızın dediği gibi; “Lisan-ı hâl, lisan-ı kâlden entaktır.” Yani, davranışlarımız, yaşayışımız; sözlerimizden  daha tesirlidir.