Fransız kültürüyle yetişen Paşa!..
08/12/2019 Pazar Köşe yazarı V.T
Mehmed Reşîd
Paşa, İslâmiyetin yüksekliğini ve kemâlini anlayamamış birisi idi. Ve bir
gün!..
Muhammed Hânî hazretleri
evliyânın büyüklerinden olup Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî’nin önde gelen
talebelerindendir. 1213 (m. 1798)’de, Hama ve Haleb arasında bulunan Hân-ı
Şeyhûn’da doğdu. 1279 (m. 1862)’de Şam’da vefât etti. Hocası Mevlânâ Hâlid-i
Bağdadî hazretlerinin türbesine defnolundu. Kemâle geldikten sonra çok
kerâmetleri görüldü. Şöyle anlatılır:
Bağdat Vâlisi Mehmed Reşîd Paşa,
Şam’a Beşinci Ordu Komutanı olarak gelmişti. Mehmed Reşîd Paşa, Fransız
kültürüyle yetişmiş, İslâmiyetin yüksekliğini ve kemâlini anlayamamış
birisi idi. Şam’a gelince, bir arefe günü, askerin et ihtiyâcı için kurban
pazarına gitmişti. Kurban pazarı, Muhammed Hânî’nin bulunduğu mescide yakın
idi. Mehmed Reşîd Paşa, pazarda ihtiyâçlarını karşıladıktan sonra, kurbanların
semiz olup olmadığına bakarken, elleri kirlendiğinden, abdest alınan yerde
ellerini yıkamak için mescide geldi. Bu sırada Muhammed Hânî abdest alıyordu.
Muhammed Hânî’nin üzerinde görülen vakar ve olgunluk alâmetleri, Mehmed Reşîd
Paşa’nın dikkatini çektiğinden, içinden elini öpmek geçti. Ancak kendi kendine;
“Böyle bir Müslümanın elini nasıl
öperim. Çünkü bunlar benim en kızdığım kimseler” dedi.
Bir müddet bu düşünceler
içerisinde tereddüt gösterdikten sonra karar verdi ve Muhammed Hânî
hazretlerinin yanına gidip elini öptü. Muhammed Hânî ona sâdece elini uzattı. O
öptükten sonra elini çekti ve abdestine devam etti. Mehmed Reşîd Paşa da oradan
ayrıldı. Fakat kalbi elini öptüğü zâtla meşgûldü...
Bir süre sonra Müşir Mehmed Nâmık
Paşa ile karşılaştı. Ona biraz önce olanları anlattı. Mehmed Nâmık Paşa;
“O karşılaştığın zât, evliyâdan
Muhammed Hânî hazretleridir. Hattâ onu ziyâret ettiğim için de sen beni
ayıplıyordun” deyince, Mehmed Reşîd Paşa;
“Bu gibi zâtlar Müslümanların
iftihar ettiği kimselerdir. Hamdolsun ben şu anda onun bereketi ve vesilesi ile
İslâm dîninin yüceliğini, kemâlini ve hak bir din olduğunu anladım. Artık
Müslümanları seviyorum. Allahü teâlâ onun vâsıtası ile bana hidâyet
nasip eyledi” dedi...
Ondan sonra Mehmed Reşîd Paşa,
Muhammed Hânî’yi ziyâret etmeye başladı. Hidâyete kavuşmasına vesile olduğu
için Muhammed Hânî’ye hep teşekkür ediyordu...