Kurtuluş, sâlihlerin sohbetindedir...
18/02/2024 Pazar Köşe yazarı V.T
"Derviş o kimsedir ki, kendisine ihtiyâcını söyleyen hiç kimseyi
mahrum etmez, ihtiyaçlarını karşılar."
Şeyh Mustafa Bekrî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 1688 (H.1099)
senesinde Kudüs'te doğdu. Abdülganî Nablüsî hazretlerinin derslerini tâkib ederek,
ileri gelen talebelerinden oldu, tefsîr ve hadîs ilimlerinde derin bilgilere
sâhib oldu. Tasavvuf yolunu, Halvetiyye yolunun büyüklerinden Şeyh Abdüllatîf
Halebî'den öğrendi. Birçok beldelere gitti. İstanbul, Şam, Mekke, Kudüs ve
sonunda Kâhire'ye gitti ve burada 1749 (H.1162) senesinde vefât etti.
Sohbetlerinde şöyle buyurdu:
"Derviş o kimsedir ki, kendisine ihtiyâcını söyleyen hiç kimseyi
mahrum etmez, ihtiyaçlarını karşılar."
"Kurtuluş; sâlihlerin, büyüklerin sohbetindedir. Bir kimse her ne
kadar kötü de olsa, büyüklerin sohbetinde bulunmak onu kurtarır ve yükseltir.
Sâlihlerin sohbetine devâm eden kimse iyi bir kişi ise, kısa zamanda olgunlaşıp
yükselir."
"Hakîkat ehli olmak için şu on şarta uymak lâzımdır: 1. Tam bir
mârifete sâhip olup, Allahü teâlânın rızâsına kavuşmak. 2. Hiç kimseyi
incitmemek ve hiç kimse hakkında kötülük düşünmemek. 3. Dâimâ hak yolu
gösterip, insanlarla hep faydalı şeyler konuşmak. 4. Tevâzu sâhibi olmak. 5.
Uzlet. 6. Bütün Müslümanları iyi bilip, kendini herkesten aşağı görmek. 7.
Rızâ, kadere râzı olmak ve teslimiyet. 8. Sabır ve tahammül. 9. Yanıp erimek,
acz ve niyâz içinde olmak. 10. Kanâat ve tevekkül üzere olmak."
"Rabbini tanıyıp seven kimse, her ân O'nun aşkıyla kendinden geçer. Ancak
Allahü teâlânın zikri ile ayakta durur ve yürüyebilir. Çünkü o, Allahü teâlânın
azameti karşısında kendini unutmuş, kaybetmiştir."
"Allahü teâlâyı tanıyan, O'ndan bir şey istemediği gibi, herhangi bir
arzuya sâhib olmaz. O'nu tanımayanlar bunları anlamaz. Diğer bir nokta ise,
açgözlülüğü, tamahı bırakmaktır. Tamahı bırakan, istediği şeylere kavuşur.
Allahü teâlâ böyle kimseler hakkında; (İsteklerine gem vuran, Cennet'e
girer) buyurdu. Kalbini Allahü teâlâdan çeviren ve aşırı isteklere
düşen, belâ kefenine sarılır ve pişmanlıklar mezârına gömülür. Aşırı
isteklerini bırakıp, kalbini Allahü teâlâya çeviren, af kefenine sarılır ve
kurtuluş mezârına gömülür. Allahü teâlânın istediğini kabûl eden, O'nun
korumasına kavuşur."