"Selâm, en büyük duâdır”

21/02/2024 Çarşamba Köşe yazarı A.U

Büyük âlim ve velî Muhammed Sıddîk Arvâsî hazretleri Van'da müftü idi.

 O sırada birinci Dünyâ Savaşı çıktı.

 Bir gün Mejingir (Yukarı Kaymaz) köyünde Mejingir Suyu kenarında kollarını sıvadı.

 Abdest alıyordu.

 Sağ ayağını yıkadı.

 Solu yıkayacaktı.

 Ermeniler onu gördü.

 İki kişiydiler.

 Saklandıkları yerden çıktılar. 

Ve ateş edip Muhammed Sıddîk Efendi’yi vurdular.

 Atılan kurşun, sağ omuzundan girdi.

 Sol böğründen çıktı.

 Vurulduğunu hissetti.

 Hemen belindeki silâhı çekti.

 Ve bir Ermeni'yi öldürdü.

 Öbürünü de yaraladı.

 Yetişen Müslümanlar da o yaralıyı öldürdüler.

 Muhammed Sıddîk hazretleri birkaç saat sonra şehit oldu.

 O ara nasîhat etti.

 Vasiyetini yaptı.

 Kabr-i şerîfi, Mejingir köyündedir.

 Fehmi Efendi adında fazîlet sâhibi bir oğlu vardı.

 O da 1969 senesinde vefât etti.

 Kabri, babasının kabri yanındadır.

 Kerâmet sâhibi bir velî idi.

 ● ● ●

 Bir gün bu Zâta;

 “Efendim, duânın kabul olacağı anlar var mıdır?” diye sordular.

 Cevâbında;

 “Elbette vardır. Farz namazlardan sonra, Kâbe-i şerîfi ilk görünce ve mümin mümini görünce, yapılan duâlar kabul olur. Onun için müminle karşılaşınca selâm veriyoruz. Zîra selâm, en büyük duâdır” buyurdu.