Bidat sahibi olmak en büyük günahtır!

01/03/2024 Cuma Köşe yazarı V.T

"Günahlardan sakınmayan Müslümanların ibâdetleri sahih olsa da, kabul olmaz."

 

Abdülganî Nablüsî hazretleri Osmanlı âlimi ve kerâmetler sâhibi velîlerdendir. 1640 (H.1050) senesinde Şam'da doğdu. Zamanındaki büyük âlimlerden fıkıh ve diğer zahirî ilimleri tahsil etti. Tasavvufta, Kâdiriyye yolunu Seyyid Abdürrezzâk el-Hamevî el-Geylânî'den, Nakşibendiyye yolunu da, Şeyh Ahmed-i Yekdest hazretlerinin halîfesi olan Şeyh Saîd el-Belhî'den tâlîm eyledi. Bu iki yolun feyiz ve mârifetlerine kavuştu. Evliyâlıkta yüksek derecelere erişti. Sonra İstanbul'a gelip, bir müddet burada kaldı ve ders okuttu. Şam'a dönerek Selimiyye Câmi-i şerifinde ders okuttu. 1731 (H.1143) senesinde Şam'da vefât etti. Yüzden fazla eser yazdı. Bunlardan “Hadîkat-ün-Nediyye” kitabında buyuruluyor ki:

“Günahlardan sakınmayan Müslümanların ibâdetleri sahih olsa da, kabul olmaz. Çünkü hadîs-i şerîfte; (Bidat sahiblerinin ibâdetleri kabûl olmaz) buyuruldu. Küfürden sonra günahların en büyüğü bidat sahibi olmak, yanî Ehl-i sünnet itikâdından ayrılmaktır.”

“Hür kadının, zevci veya ebedî mahrem akrabasından biri yanında bulunmadan, yalnız veya başka kadınlarla yahut, âkil, baliğ ve sâlih olmayan mahremi ile üç günlük yola gitmesi haramdır. Bir veya iki erkeğin sefere gitmesi mekrûhtur. Üç erkeğin gitmesi mekrûh olmaz. Dört erkeğin gitmesi ve içlerinden birini emîr seçmeleri sünnettir.”

“Üzerinde İslâm harfleriyle yazılmış bir yazı, hattâ bir harf bulunan kâğıdı, örtüyü, seccadeyi yere koymak yere sermek tahrîmen mekrûhtur. Bunları her ne için olursa olsun kullanmak ve yere sermek, hakaret etmek olur. Hakaret etmek için sermek veya kullanmak küfür olur. Duvara yazmak, yazıyı asmak caiz olur denildi. Buradan anlaşılıyor ki, üzerinde Kâbe, câmi resmi veya yazı bulunan seccâdeleri namaz kılmak için yere sermek caiz değildir. Bunları ziynet (süs) için duvara asmak caiz olur.”

“Sünnet iki türlüdür Sünnet-i hüdâ ve sünnet-i zevâid. Sünnet-i hüdâ, câmide itikâf etmek, ezan ve ikâmet okumak, cemâat ile namaz kılmak gibidir. Bunlar, İslâm dîninin şiarıdır. Bu ümmete mahsusturlar. Beş vakit namazdan üçünün revâtib, yani müekked sünnetleri de böyledir. Sünnet-i zevâid, Resûlullahın (sallallahü  aleyh ve sellem) giyim, yemek, içmek, oturmak, barınmak, yatmak ve yürümekteki âdetleri ve iyi işlere sağdan başlamak, sağ eli ile yiyip içmek gibidir.”