"Evladım, burası hakîkat sultanlarının pâyitahtıdır!"
09/01/2023 Pazartesi Köşe yazarı V.T
Mahmûd Dede Mevlevî büyüklerinden olup Şeyh Hüsrev hazretlerinin
önde gelen talebelerindendi. Şeyh Hüsrev hazretleri Konya Mevlevihânesi şeyhi
iken Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî türbesinin türbedarlığını yaptı.
Kânûnî Sultan Süleymân Hanın oğlu Şehzâde Bâyezîd saltanat
iddiâsı ile ayaklanmıştı. Kânûnî, diğer oğlu Selîm'i, onun üzerine gönderdi.
Şehzâde Selîm kuvvetleri ile Konya'ya geldi. O öncelikle Mevlânâ Celâleddîn-i
Rûmî hazretlerinin kabrini ziyâret etmek istedi. Yanında bulunanlarla birlikte
türbeye girdi. Her zamanki yürüyüşü ile serbest bir şekilde kabre doğru
ilerlerken, türbedâr Mahmûd Dede önünü kesti ve; "Mânâ âleminin sultanları
olan böyle mübârek zâtların huzûrunda mütevâzı ve boynu bükük
olmalıdır" diyerek ziyâret usûlünü hatırlattı. Bunun üzerine şehzâde ve
yanındaki askerî erkân hatâlarını anladılar...
Orada bulunan mihrabda Allah rızâsı için namaz kıldılar.
Türbenin içini ve kubbeyi seyreden Şehzâde Selîm, oradaki tezyinâtı,
süslemeleri görünce; "Acaba önce gelen sultanlar ve vezirler niçin lüzum
görmüşler de bu kadar masraf etmişler?" diye düşündü. Ancak bu sırada
maddî perdeler gözlerinin önünden kalktı ve Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî
hazretlerinin kabrinin yanında dikilen iki arslanın kendisine doğru hücum
ettiklerini dehşetle gördü. Hemen, "Yetiş Mahmûd Dede!" diye bağırdı.
Mahmûd Dede derhâl harekete geçerek şehzâdeyi arslanların parçalamasından
kurtardı. Sonra şehzâdeye dönüp; "Evlâdım burası hakîkat sultanlarının
pâyitahtıdır. Burada böyle arslanlar olmadan olmaz. Fakat onlar edep perdesini
yırtanlara karşı harekete geçer ve böyle hârika gösterirler" diyerek îkâz
etti...
Şehzâde Selîm ertesi gün tekrar Mevlânâ hazretlerinin kabrini
ziyârete gittiğinde türbenin kapısında mânâ âleminin sultanlarından Şeyh Hüsrev
hazretleri ile karşılaştı. Ondaki vakar ve heybetin karşısında Şehzâde Selîm'e
dünyâ sultanlığının verdiği heybet bir anda yok oldu. Şeyh hazretlerine pekçok
edeb ve hürmet gösterdi. Bu tavrı ile şeyhin mânevî yardımına kavuştu. Şeyh
Hüsrev kendisine; "Mânâ sultânı ile dünyâ sultânı karşısında bir tek kişi
baş kaldırmış ne yapabilir" diyerek onun endişesini giderdi. Böylece zafer
kazanacağını müjdelemiş oldu. Ayrıca tasarrufunun onun yanında olduğuna işâret
etti...
Ertesi gün Konya yakınında Şehzâde Selîm, Şehzâde Bâyezîd'i bozguna uğratıp mağlup etti.