Allah aşkına diyerek istemek
21/01/2021 Perşembe Köşe yazarı O.Ü
"Allah aşkına" diyerek bir kimseden dünyalık bir şey istemek caiz
değildir.
Sual: Herhangi bir kimseden, Allah aşkına, Allah hakkı için şunu
ver veya yap diye istekte bulunmanın, dinen bir mahzuru var mıdır?
Cevap: Hadîkada konu ile alakalı olarak deniyor ki:
“And vererek, mesela Allah aşkına diyerek bir kimseden dünyalık bir şey
istemek caiz değildir. Hadis-i şerifte, bunların melun oldukları bildirildi.”
Ayrıca bu konuda Dürer, Gurer, İbni Âbidîn ve Hadîka kitaplarında deniyor
ki:
“Bir Müslüman, Allah hakkı için şunu yap derse, bunu yapmak lazım
olmaz, yani yapmamak günah olmaz ise de, taat, hatta mubah olan şeyleri yapmak
iyi olur. Peygamber hakkı için yahut ölü veya diri bir veli hakkı için dua etmek
haramdır. Çünkü, kimsenin Allahü teâlâ üzerinde hakkı yoktur. Âlimlerin bir
kısmı böyle ictihat etti ise de, şu şekilde dua etmek, Yâ Rabbi, onlara vermiş
olduğun hak için niyeti ile caiz olur. Çünkü, Rum suresinin 47. âyetinin meal-i
şerifi; (Üzerimize hak oldu ki, müminlere yardım ederiz)dir. En'âm
suresinin 12. âyetinin meal-i şerifi; (Allahü teâlâ kullarına merhamet
etmeyi kendisine lazım kıldı) olup, merhamet ve ihsan ederek,
sevdiklerine haklar verdiğini göstermektedir. Bezzâziyye fetvasında, ölü veya
diri, Peygamberlerin ve evliyanın hürmetleri için dua etmenin caiz olduğu
bildirilmektedir.”
Sual: Bir Müslümanın dünya ve ahiret saadetine kavuşması için ne veya neler
yapması gerekir?
Cevap: İslam âlimleri ve tasavvuf büyükleri, bu konu hakkında buyurdular ki:
“İnsana vacip olan birinci vazife, iman, amel ve ihlas sahibi olmaktır.
Dünya ve ahiret saadetleri, mutlulukları, ancak bu üçüne kavuşmakla elde
edilir. Amel; kalb, dil yani söz ve beden ile yapılacak işler demektir. Kalbin
işleri, ahlaktır. İhlas, amelini yani bütün işlerini, ibadetlerini, yalnız
Allahü teâlânın rızasına, sevgisine kavuşmak için yapmak demektir.”
Sual: Erkeklerin de kadınlar gibi, her renkte elbise, gömlek, başlık
giymelerinin, dinen bir mahzuru var mıdır?
Cevap: Erkeklerin de her renk elbise giymeleri caiz ise de, kırmızı, sarı elbise giymeleri tenzihen mekruh denildi. Başlık ve takkenin kırmızı ve sarı renklerde dahi olması mekruh olmadığı söz birliği ile bildirildi. Resulullah efendimizin ayakkabısının siyah olduğu, Şir'at-ül-islâm şerhinde yazılıdır.