Çarşıda, işte Allahü teâlâyı zikretmeli...
26/01/2021 Salı Köşe yazarı O.Ü
"Pazarda çok kimse vardır ki, sofiler halkasında oturanlardan daha
kıymetlidir."
Sual: Çarşıda, pazarda, iş yerinde çalışırken, salevat, kelime-i tevhid ve
benzeri tesbihleri söylemenin mahzuru olur mu?
Cevap: Konu ile alakalı olarak Kimyâ-i se'âdet kitabında deniyor ki:
“Çarşıda, işte Allahü teâlâyı zikir, tesbih etmeli, her an Onu
hatırlamalıdır. Dili ve kalbi boş kalmamalıdır. İyi bilmelidir ki, o anda
kaçırdığını, bütün dünyayı verse, bir daha eline geçiremez. Gafiller arasındaki
hatırlamanın sevabı çok olur. Resulullah efendimiz buyurdu ki: (Gafiller
arasında Allahü teâlâyı zikreden kimse, kurumuş ağaçlar arasında bulunan yeşil
fidan gibidir ve ölüler arasındaki canlı gibidir ve harpte kaçanlar arasında,
arslan gibi döğüşenler gibidir.) Bir kere de buyurdu ki: (Çarşıya
giderken, "lâ ilâhe illallah, vahde hü lâ şerîke leh, le hül mülkü ve le
hül hamdü, yuhyî ve yümît, ve hüve hayyün lâ yemût, bi yedihil-hayr, ve hüve
alâ külli şey'in kadîr" diyen kimseye, iki milyon sevap yazılır.)
[Bu hadis-i şerifte olduğu gibi, sevap veya günah miktarını, göklerin
büyüklüğünü, uzaklıklarını, ahiretteki zamanları, dünyanın yaratılışını ve
mahlukların sayısını bildiren hadis-i şeriflerdeki çeşitli rakamlar, miktar
sayısını göstermek için değil, miktarın çokluğunu anlatmak içindir. Mesela bir
kimseye, birkaç defa, zahmet çekerek gidip bulamayarak canı sıkılan biri, o
kimseyi görünce, seni on defa aradım, bulamadım, demesi gibidir.]
Cüneyd-i Bağdâdî hazretleri buyurdu ki: 'Pazarda çok kimse vardır ki,
sofiler halkasında oturanlardan daha kıymetlidir.' Bir kere de buyurdu ki:
'Öyle kimse tanıyorum ki, pazarda her gün üçyüz rekat namaz kılmakta ve otuz
bin tesbih okumaktadır.' Bazısı demiştir ki, bu kimse, kendisidir...
Hülasa, dine, ibadetine yardım niyeti ile dünyaya çalışanlara, hep böyle
sevap vardır. Yalnız para kazanıp, dünya malı toplamak için çalışanlar,
sevaptan mahrum kalır. Hatta bunlar, camide, namazda iken de, kalbleri dükkânın
hesabındadır. Fikirleri dağınıktır.”
Sual: Bir kimse, vekiline, falan kimseye sadaka ver dese, vekil kendi
parasından verse, sonra bunu, vekil edenden geri isteyebilir mi?
Cevap: Bir kimse, falana ödünç veya sadaka yahut hediye ver dese, vekil bunu verince, emredenden isteyemez. Sonra ben sana veririm dedi ise, isteyebilir.