Küçük günahlar nasıl büyük günah olur?
09/06/2022 Perşembe Köşe yazarı S.A
M. Said Arvas Hocadan
Hatıralar...
İnsanlar günâhını küçük gördükçe Allahü teala onu büyültür. Günâhın küçük veya büyüklüğünü düşünmeden önce kime karşı işlendiğini hesap etmek gerekmektedir.
Günahlar; Kebâir
(Büyük günâhlar) ve segâir (Küçük günâhlar) diye ikiye ayrılır. Bazı
hâllerde küçük günâhlar büyük olur. Dikkat edilmezse tehlike çanları çalıyor
demektir. Bunlardan bir kısmı aşağıda yazılmıştır:
* Küçük de olsa günâh
işlemekte ısrar etmek; devamlı yapmaktır: "Damlaya damlaya
göl olur" demişler. Tekrar etmeyen büyük günâhın affı, devamlı işlenen
küçük günâhın affından daha çok umulur. Bir taş üzerine çokça bir su dökülse,
taşta bir iz bırakmadan akıp gider. Aynı su damla damla taşa akıtılırsa iz
bırakır.
* Günâhı
küçümsemek: İnsanlar günâhını büyük gördükçe, Allahü teâlâ onu küçültür, küçük gördükçe
de onu büyültür. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki: "Mümin
günâhını başı üzerinde asılı bir dağ gibi görür ve üzerine yıkılacağından
korkar. Münâfık ise onu burnuna konmuş bir sinek gibi küçük görür, bir fiske
ile uçurabileceğini zanneder."
Günâhın küçük veya
büyüklüğünü düşünmeden önce kime karşı işlendiğini hesap etmek gerekmektedir.
* İşlediği günâhını
başkalarına anlatmak: Böylece aynı günâhı başkalarının yapmasına sebep
olmaktır. Dinleyenlerin böyle bir günâhı yapmaya niyetleri olmadığı hâlde
onları teşvik etmek, aynı günâhı yapmış olmak demektir. Bir işe sebep olmak onu
yapmak demektir. İyi ise iyi, kötü ise kötüdür.
* Örnek alınan, halk
arasında itibar gören kişilerin işlediği günâhlar, küçük de olsa
büyüktür: İlim sahibi, hacı ve yaşlı insanlar diğerlerinin dikkatle takip ettikleri
kişilerdir. Onlardan meydana gelen günâhları başkaları rahatlıkla yapar. Hatta
daha büyüğünü işlemekte bir mahzur görmez. "O böyle yapıyorsa, ben neden
yapmayayım, kötü olsaydı böyle kıymetli insan onu yapmazdı" diyerek
umursamadan, üzüntü duymadan günâh bataklığına batar.
* Allahü teâlânın
azabından emin olmaktır: "Rabbim bana azap vermez,
cennetinde bana yer mi yoktur!" diyerek günâh işlemeye devam etmektir.
Cehenneminde de yer çoktur. Fakat onu düşünmez.
* Allahü teâlânın
rahmetinden ümit kesmektir: "O kadar çok günâh işledim ki
kurtulmam mümkün değildir!" demek başlı başına büyük günâhtır. Mümine
yakışan "Havf ve Reca" ile yaşamaktır. Günâhı ne
kadar çok olursa olsun Rabbinin mağfiretinden ümit kesmemek ve azabından da
emin olmamaktır.
Hazreti Ali
"radıyallahü anh" çok günâh işleyip de ümidini kaybeden bir adamla
karşılaşır. Ona sorar;
-Niçin böyle çöllerde
deli gibi dolaşıyorsun? O da, çok günahkâr olduğunu
affedilemeyeceğini anlatır. Bunun üzerine Hazreti Ali ona şöyle cevap
verir:
-Senin günâhın ne kadar çok olsa da Rabbimizin rahmetinden daha çok olamaz!..