Her şeyin bir yaratıcısı vardır
24/08/2021 Salı Köşe yazarı O.Ü
Hiçbir şey bir
yaratıcı olmadan meydana gelmez ve kendiliğinden hareket edemez…
Sual: Çevremizdeki
bazı kimseler, her şey kendiliğinden olmuştur, bunların bir yaratıcısı yoktur
diyor. Bunlara nasıl bir cevap vermelidir?
Cevap: Konu ile ilgili
olarak İslam âlimlerinden Muhammed Rebhâmî hazretleri, Riyâd-ün-nâsıhîn
kitabında şöyle bir hadise anlatmaktadır:
“Zâd-ül-mukvîn
kitabında diyor ki, Rum kayseri, hükümdarı, 7. Abbasi halifesi Me'mûn bin
Hârûna bir haberci gönderdi. Bunun yanında, heybetli, kendini beğenmiş biri
vardı. Haberci, halifeye;
-Bu adam dinsiz,
ateisttir, bir yaratıcı olduğuna inanmıyor. Rum papazları buna cevap veremedi.
İslam âlimleri bunu susturursa, milyonlarca Hıristiyanı ve Müslümanı
sevindirecektir dedi. Bağdat âlimleri;
-Buna ancak Ahmed
Nişâpûrî hazretleri cevap verir, dediler. Halife sarayda, belli gün ve saatte
âlimlerin toplanmasını emir etti. Ahmed Nişâpûrî hazretleri meclise geç geldi
ve;
-Yolda, acayip,
şaşılacak bir şey gördüm. Onu seyredince, buraya geç kaldım. Dicle kenarında
gemi bekliyordum. Yerden büyük bir ağaç çıktı. Sonra yıkıldı, parçalandı.
Tahtalar hasıl oldu. Sonra tahtalar birleşerek, bir gemi oldu. Gemici olmadan,
suda hareket etti dedi. Dinsiz, ateist kişi bu sözleri işitince, yerinden
fırladı ve;
-Bu adam deli olmuş.
Hiç böyle şey olur mu? Böyle söyleyen, yalancıdır ve buna aklı olmayanlar
inanır dedi. Ahmed Nişâpûrî hazretleri, söze karışarak;
-Bunlar, kendi kendine
olamayınca, yer yüzündeki şaşılacak şeyler, kendi kendilerine nasıl var olur? Bunları
yaratan biri olmadığını söyleyen daha ahmak ve alçak olmaz mı? dedi. Bu sözler
üzerine dinsiz, ateist;
-Her şeyin bir
yaratıcısı olduğunu şimdi anladım ve buna inandım diyerek Müslüman oldu. Böyle
bir hadisenin, İmâm-ı Gazâlî hazretleri zamanında da vaki olduğu rivayet
edilmektedir.”
Sual: Osmanlılar
zamanında, tarikat adı ile dinsizlik mi işlendi?
Cevap: Osmanlılar zamanında gençler, dinlerini, vatan sevgisini öğrenmek için, bir âlimin, bir velinin etrafına toplanırlardı. Büyük âlimlerin gösterdiği yola Tarikat denildi. Tarikatlar etrafa yayıldı. Müslümanlar ve vatan sevgisini öğrenen gençler, çoğaldı. Devleti ele geçiren masonlar, bu hâli görünce, tarikatlara dinsiz, soysuz kimseleri karıştırdılar ve böylece tarikatlar, dinsizlerin, ahlaksızların elinde kaldı.